Şairi, ''sende yaz net''adlı sitede kaliteli şiirleriyle tanımıştım.Ortada o kadar gelişi güzel yazılmış şiirler var iken,böyle değerli bir kalem dikkatimi çekmişti.Şiirlerinin altına bir kaç cümle ile düşüncelerimi belirtiyordum.Kendisi de benim sayfamı ziyaret ediyordu.Engin düşüncelerinden istifade ediyorduk.

Bu zaman zarfında bana imzalı bir kitabını gönderdi.Tâ Almanya'dan hediyemi almıştım.Kendisine teşekkür ettim.Fakat bu teşekkür kuru bir cümle ile sınırlı kalmasın diyerek Şairin,''Alaca Sayfalar'' adlı şiir kitabını kısa da küçük bir tanıtımını yapmak gereği duydum.

İlk önce şairin geçmişi hakkında bilgi verelim:

''1966 yılında Ankara Mamak'ta dünyaya geldi.Aslen Yozgatlıdır.İlkokulu Mamak'ta okudu ve 1978 yılında Almanya'nın Dusseldorf şehrine geldi.Dusseldorf'ta öğrenimini tamamladıktan sonra,iş hayatına atıldı.Halen Dusseldorf'ta yaşamakta olup,evli ve dört çocuk babasıdır.

Hece ölçüsüyle temiz ve sade bir türkçe kullanarak şiirler yazmaktadır.Şiir ve hikayeleri çeşitli dergi ve gazetelerde yayınlandı.Şimdi de sanal alemin değişik şiir ve edebiyat sitelerinde yayınlanmaktadır.1992 yılında ilk şiir kitabı Türkiye'den Uzaklarda''okuyucularla buluştu.Bu kitabı haricinde yazdığı şiirleri,ortak şiir kitaplarında ve antolojilerde yer aldı.''

Şair,''Alaca Sayfalar''adlı şiir kitabında; sevdâ,gurbet,hasret ve yer yer taşlamalarıyla da dikkat çeker.
Aşk şiirlerinde hep elâ gözlü bir yâre hitap etmiş.

Mısralar süzülür dudaklarımdan
Elâ gözlerine erdikçe ruhum
Hasretin dökülür yanaklarımdan
Gurbet yollarını gerdikçe ruhum.

Sevgilinin gözlerinin güzelliği ruhun en derin yerine sızmış olacak ki,gurbeti de gönüllü sırtlanacaktır.

Ala gözlerini sevdiğim dilber 
Sana bir tenhada sözüm var benim 
Kumaş yüküm dost köyüne çezildi 
Bİr zülfü siyaha nazım var benim (Karacaoğlan)

Karacaoğlanın'da elâ gözlü(ala gözlü) diye hitap ettiği sevgiliye ait 5 tane şiirine rastladım.belki de daha fazladır.En az Karacaoğlan gibi keskin tasviri nazarımdan kaçmadı.

Şairin, kendi memleketinden uzak yaban bir diyârda hayatını idâme ettirmek zorunda kalması,ruhuna derinden tesir ettiğinden,Yozgatlı Mustafa'nın destanını yazmıştır.Yedi sayfadan ibaret olan şiirden bir bölüm:

Yozgat'tan çıkarak gurbete düştü
Sanki gördükleri hayâldi,düştü
Gencecik yaşında hayata küstü
.........Küsse de elinden ne gelirdi ki?
.........Kim anlar halinden kim bilirdi ki?

Şiirde,Avrupa'nın şaşalı yaşamında,daha iyi imkanlar elde etmek ve iş bulmak maksadıyla gidildiği,fakat umulanın tam tersi bir durumla karşılaştığı ifade ediliyor.
Kimi zaman madenlerde çalışarak kimi zaman da çöpçülükle yaparak geçimini sağlamış Mustafa.Kendi toprağına hasreti hiç biTmemiş,bulgur aşını,tandırını,yufkasını,peynirini dürümünü..... hep dile getirmiş.Oldukça dokunaklı bir şiir idi.

Şairin taşlamalarından bir kaç örnek;
       Dümbükler 
''Babamızın çiftliği'' diyerek bu ak yurdu
Lime lime doğrayıp satıp digin dümbükler
''Puşt''denen efendiniz size böyle buyurdu
En başta Atatürk'e çatıp gidin dümbükler

Memleketten uzak bir yerde yaşamasını sürdürmesine rağmen ülkesinin sorunların da ne kadar duyarlı olduğu anlıyoruz.Bir taşlaması daha dikkatimi çekti.Kazak Abdal'ın'' Avradına''adlı şiirine yazılan üç tane nazire var.Okuyunca hem güldüm hemde ''sen neymişsin be abi''dedim.:))

Soygun yağma ''gırla'' gelir,nataşalar ''tırla ''gelir
Hizmetler ''hatırla'' gelir ayânın da avradını......

Öyle haklı noktalara değinmiş ki şair,işte hiciz böyle olur.

Sayın Özdilek hocamın gönderdiği kitap gönlümde ve kitaplığımda en üst rafta yerini aldı.Kendisini bir kez daha tebrik ediyor,şiirsel düşlerde engin yolculuklar diliyorum.

 Şaire ulaşmak isteyenler için;
E-mail:[email protected]
Kiziltuğ[email protected]

Saygılarımla...

Melahat Temur

( Alaca Sayfalar-hüsnü Özdilek başlıklı yazı MelahatTEMUR tarafından 1.06.2012 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.