Bir varmış, bir yokmuş,

Yaşanılan çokmuş…

Ebruli masal, suda kaybolmuş.

 

Hey sevgili!..

Çizebilecek misin içimdeki çiçekleri?

Seslerin sustuğu demde,

Konuşabilir misin benimle…

Hangi yok oluşlarından doğdum,

Varoluşların saklandı mı söyle…

Sevinçlerim başladığı anda,

Neden kopuyor hep  film,

Anılar acıtıyor,

Yenik düşüyor kalbim…

Zehir gibi bir oda ve

Yalnız sen…

Neden?

 

Küflü bir kerpeten,

Ruhunu söker mi bedeninden…

Kafam darmadağın,

Tenhalar büyüyor içimde,

Durmadan…

Maviler bu defa  kocaman ,

Yer mavi, gök mavi…

Hadi sal artık beni…

 

Belki değer uçurtmam sonsuza,

Üşür müyüm acaba…

İstemem tarih de atma,

Gidişime zamanlar yakıştırma…

Çöz şimdi ellerimi senden,

Martılar intihar ediyor bak denizimde,

Hazırım gitmeye…

 

Şans mı?

Dönmez bizden yana..

Yokluk sırıtıyor yüzümüze,

Ayrılık yazılmış bak ebruli masala.

 

Ve işte…

Bir varmış, bir yokmuş,

Çok varmış  ama hiç yokmuş…
                                               Nigar Coşar
( Ebruli Masal başlıklı yazı Nigar COŞAR tarafından 12.06.2012 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.