Hayat bir kelebeğin kanadı kadar nahiftir yaşadığımız her an kırılmaya hazır bir yürekle
adımlarız hayatı. Sonra öğretir bize hayat, kırıkları onarmayı buna rağmen yine kırılırız.
Ve bir gün onarmaktan vazgeçtiğimizde olgunlaşmış ve hayatı olduğu gibi kabullenmişiz
demektir.Bu noktada tesadüflerdir içimizdeki o kırık ümitleri besleyen can suyu olur.

Yorgun bir yolcu gibi önümüzde uzanan hayat yolunun kısalan kıvrımlarına bakmak istemeyiz.
Gözümüze takılanlar hep en köşede bıraktıklarımız olur.Acaba yeniden uzanabilirmiyim bir kez daha aynı tadı alabilirmiyim diye düşünürüz.

Sonra zamanın ötesine gider düşlerimiz yaşlı bir bedenin yorgun yüreğinde artan yaşama isteğine katacak bir kırıntı ararız maziden kalan bir anıda.
Oysa yaş dediğimiz ömür hesabından başka bir şey değildir ki.Nefes aldıkça ve yaşadıkça umut hep vardır.Sevgiden yana zengindir aslında yaşam, kalp sevmeye sevilmeye doymaz.
Açılan her gönül kapısınnın ardında yeni bir can, yeni bir haz yeni bir serinlik vardır.

Nedir o tesadüfler?
Bazen rastgele yaşanan bir olayın sürpriz neticesi,bazen yıllarca arayıp bulamadığınızı sandığınız dost sıcaklığı.Bazen hiç ummadığınız birinden duyduğunuz bir kelime veya güler bir yüz.İşte bu kadar; işte yaşamak yaşanılan andan zevk almak.
Mevsim sonbahar olsada ilkbahar tomurcuklanır içinizde.Küçük masum bir çocuğun komşu bahçeden erik çalması gibidir bu ani gelen mutluluklar.

Sarı saçlı  bez bebeğini yeniden sever kadın. Veya cam bilyelerini arar adam boyası dökülmüş tahta bir kutuda.Küçük bir kahkaha yükselir olgun yüreğin arka bahçesinde.
Gizli bir mabed gibi yıpranmasına izin vermediği düşleri vardır orada.
Köklü bir çınarın sağlam gövdesine yaslar sırtını pek çok acının hüsranın tecrübe haline dönerek ağarttığı saçlarına beyaz bir kelebek konar.

Ağustos böceklerinin şarkısını dinlerken pek hoşlandığı anılar dans etmeye başlar hatıratında.
Evet ne kadar yarısına geldiğini bilmediği hayatın içinde hala nefes alıyor olmanın verdiği keyifle gülümser.Anlarki varlığı asla tesadüf değildir.
Tıpkı içinde bulunduğu dünya kadar düzenli ve programlıdır gelişindeki amaç.Yaradanın ilahi gücü karşısında bir kez daha hayranlıkla şükrederek seviyorum seni Rabbim der.

Çünkü hayat benim için ben var oldukça var, ve şüphem yok ki pek çok özelliklerle yarattığın kulunu son nefesine kadar senin sevginle yaşatacaksın.
Yarab kendi nurundan üflediğin ruhumu yaşam sevgisindende mahrum etme. 
Bir dua bir dilek bir yaşam ve insan, beyaz kelebek masmavi bir ümit bırakır yüreğine kanatlarından...

Ş.AYDOĞAN / GÜLCENAZ / YALOVA / 14.7.2012
( Tesadüf başlıklı yazı Şükran Aydoğan tarafından 14.07.2012 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.