Online Üye
Online Ziyaretçi
“Kum eleyen nakışlarınızla geldim
Ellerimde kuru toprak duaları…”
Bakışlar;
İnce mızrap kesiği
Lâl gölgelerde avurt
Dinlinin dinsize can tezahürü
Ölüme türlü bahane varken
Doğum mucizesi yüreğimiz
Bir şiirin saçlarını çözerken kadın
Telleri sarılacak betimlere
Bir aryada dudağı
Ruj içinde kalacak
Nasılda yaşanmadı
Saymak hayatı
Terinden…
Kuşların kanadı dua
Heyula suskusunda dağılırlar
Bilinmedik diyarlara kimsesiz
Ve sonra fala düşen bir Çingene
Görür yazgımı belirlediğim yolları
Santim milim eksileceksin benden
Ruhuma düşürdüğüm sevda topakları
Kuru gül niyetlerini içecek dudakların
Şarap tadında…
Çekiştirme yazgıları
Şuh bir gülüşe tamamla
Yarım kalan yanımızı
Aşkı işlemek!
Kuru bir günün renge açlığı
Ve bir bağ üzüm için katliam
Şırası akmış dağ düzlerinde
Savurgan gülüşlerin
Son diş aralığı…
Hibedir bakışlar
Son gidişlere…
Şimdi;
Şeytanlar nifakta
Neresinden soydularsa aşkı
Tekrar oraya işliyorlar
Yarım ağız heyulada
Suskular…
Çözgüsünü bekliyor zaman içre avuntularda