GÖLGELER 1
Gölgeler gördüm bugün
Aşina gölgeler
Yıllar öncesinden bakar gibiydiler
Gölgeler kovalıyor gölgemi
Gölgeler gölgeme vuruyorlar
Siyah fon kâğıdına yazı yazıyor
Siyah adamların tuttuğu siyah kalemler
Siyah mürekkepli
Gölgeler gölgemden korkuyorlar
Dağları gögede bırakan gölgeler
Gözyaşının bile gölgesi var
Ki hayatın tek kıymet-i harbiyesi
Gölgeme düşüyorlar
Gölgemi eziyor gözyaşları
Neş’eden kedere, yeisten ümide kadar
Uzayıp giden meçhul ve âşikâr
Ve ne kadar mücerret ve müşahhas
Şeyler varsa hepsinin
Bir damla ifadesi gözyaşlarının
Da gölgesi var
Pamuktan hafif bulutların bile gölgesi sert kayalar olabilir
Sert kayaların gölgesi ıpılık bir göldür bazen
En korkusuzların gölgeleri bir mum aleviyle kaçışırlar oraya buraya
Beton duvarların gölgesi gölgemi yok ettiler
Gece de onları yok etti
Musıkinin gölgesi hakikatte şiirdir
Ama bir türlü notaya dökülmez
Ruhumda kaynayan nâmeler
Hayatın gölgesi kapkaranlık ediverir mısraları
Kaderini vaktin emrine terketmiş gölgem
Sonsuzluğa erişir gecede
İlk ve son ışıklarda uzar ipince
Sonsuzluktan çekip çıkarıldım
Mesafem kısaldı
Tek boyutum vardı-binbir boyutta
Şaşakaldım
Gün ışığında
GÖLGELER 2
İpliğini mumlar saraç
Düğümünü atar cellad
Bakracını atar cadı
Yıldız gölgeleriyle dolu kuyuya
Damarı titretir kan
Ruh devşirir can bulur vücud
Damarı eritir kan
Ruh çekilir çürür vücud
Güneşi gölgeler mi bulut
Gölgeleeeer
Güneşi öldürür mü bulut
Öldürürse kul tanrısını
Öldürür güneşi bulut
Ve sineğin gölgesi
Nemrut’un kendisini
Şiirin gölgesi şairi devirdi
Toprağa uzandılar
Gölgelenip asıllar
Zaman “an”da noktalandı
Kabına sığmayan zaman
Bulut bulut akıp gitti
Gayrilendi mevcudat
Yazarın
Sonraki Yazısı