Önümüzde dağlar,taşlar,meralar
ilerliyor kendince gökyüzüne bakarak
düşünceler üşüşüyor belleğimde
bir hatırayı nakşediyor yorgun yüreğimde

bir rüzgar biçiyor saçlarından
buğday başaklarının
bir yüreğin yorgun kalp atışında
kısacık ömre dolan güz güneşine,inat
yağmurlar yağıyor güllere,çöllere 

Bir saçak altına sığınıyor minik kuş
birazdan yağmur diner
bir şölen başlar gökyüzünde ki; 
biz O na eski adıyla ebem kuşağı deriz

Ölüm ve hayat arasında 
ince bir çizgi,başlangıç ve bitiş
sevgiler beliriyor yüzlerde
uzaktan renkler değişiyor
güneş ufukta batmak üzere
renklerin son hali
biraz sonra herşey siyah,
ve matemin adı da siyah
dalgaların sesi karışıyor ,
gecenin yalnızlığına
uykuya hasret bir çift göz
karşılıyor şafağı
ölüm kıyısında bir nöbetci
gençliğimiz kalıyor hatıralarda

( Ölüm Kıyısında Bir Nöbetci başlıklı yazı M.Filizman tarafından 29.07.2012 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.