Okulun son günleriydi. Yılsonu müsameresi hazırlıklarına başlanmıştı. Ayşe beyaz tenli,siyah saçlı,oldukça zayıf ve çok sevimli bir öğrenciydi.
Öğretmen müsamere için her öğrenciye bir görev vermişti. Ayşe’nin görevi de perde açıp kapamaydı. Ama Ayşe görevini hiç beğenmiyordu. O piyesin başrol oyuncusu olmayı kafaya takmıştı. İçi içini yiyordu. Bu konuda kabiliyeti olmadığını bildiği halde yine de istiyordu işte.

Ayşe mutsuz bir şekilde eve geldi. Üzgündü.. Annesi akşama gelecek olan misafirler için masayı hazırlamıştı. Ayşe hala içindeki mutsuzluğu atamamıştı. Ve o sinirle masadaki sandalyelerden birine oturdu. Birden bir ses işitti. Aman Allah’ım kendisine sesleniyordu. Evet evet doğru işitiyordu, bu masadaki kürdanın sesiydi. Ayşe’ye neden bu kadar üzgün olduğunu sordu. Ayşe de okulda olan biten her şeyi ona anlattı. Sonra kürdan Ayşe’nin ne kadar yanlış düşündüğünü ve kendisini boşu boşuna mutsuz ettiğini söyledi ona. Sözüne şöyle başladı.

_ Bak Ayşeciğim, önündeki masaya ve üzerindeki tabaklara, tencereye, kaşıklara, peçetelere iyice bak. Bu sofrada bu eşyaların her birinin bir görevi var. Mesela; porselen tabak. Belki bu masanın başrol oyuncusu o. Onunla misafirlere o güzelim yemekler sunuluyor. Ama düşünsene ben ufacık bir kürdan parçasıyım ama neden ben kürdan parçasıyım diye hiç üzülmüyorum. Düşünsene ben olmasam insanlar dişlerinin arasındaki şeyleri çıkaramayıp rahatsız olacak demi. Benim çok önemli bir görevim var ve görevimi çok seviyorum. Zaten önemli olan işe yaramak değil mi!. Bunun için rolun önemi yok önemli olan verilen görevi en güzel şekilde yerine getirmek.

Bu sözler Ayşe’ye çok mantıklı gelmişti. Evet o bir kürdan parçasıydı ama o olmadan insanların içine düşeceği sıkıntıyı düşündü. Evet belki perde açmak başrol değildi ama perde açılmadan da oyun sergilenemezdi. Görevinin büyüklüğünü düşündü. Ve kürdan kardeşe onu uyardığı için çok teşekkür etti. Ve ertesi gün görevinin önemini idrak etmiş ve mutlu bir şekilde okuluna gitti.
( Küçük Kürdan Ve Ayşe başlıklı yazı behiye-kocab tarafından 9.08.2009 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu