İLK GÜNAH VE İLK YALNIZLIk
Ben dürüstüm dediğinde söylediğin yalanları hatırlatarak sana alaycı bir gülümsemeyle bakan o içindeki karanlık.
Ben güçlüyüm dediğinde yalnızlık karşısında nasıl solup,canlanmak için insanların peşinden nasıl koştuğunu hatırlatan o ses.
VE gizlediğin her şeyi bilen biri!
Hayatın bu noktasına geldiğimde durup Hz. Musa gibi Tanrıyla konuşmak isterdim.Gençleri affet derdim ona.Sonra sessizce eklerdim.Beni de affet.Bizlerin affedemeyişini affet.
Böyle gecelerde benimle birlikte geçmişe düşerdi bütün şehir.
Geceleri çok uzun olurdu,herkes uyurdu ben yürürdüm.
Var olabilmek için kaybolurdum çoğu sokakta.
Sonra sırrı keşfederdim.Aslında sır dünya ile cennetin ayrı olmamasıydı.Yani hayatın kitabı aynı anda hem yazılıyor hem okunuyordu.Bir kez daha özenirdim Hz. Musa’ya .Başımı yukarı kaldırıp bizi gerçekten affetmen gerek derdim.varlık içinde kaybolduğumuz için bizi affet.Bu bakış,aslında bütün rastlantıları reddedip bir mucizeyi anlamaktı.Yıldızlar sevginin sonu olmamasıydı.Böyle zamanlarda kalbim yüksek sesle şarkı söylerdi.Yanımdan biri geçse duyardı mutlaka.Ama geçmezdi.Çünkü;herkes uyurdu,ben yürürdüm.


( İlk Günah Ve İlk Yalnızlık başlıklı yazı saliş tarafından 8/7/2012 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.