NOT:

Bu yazýyý alelacele yayýnlamak zorunda kaldým; zira sitede hoþ olmayan bir üslûp ile "Atatürk Kimdi" adlý þiire tepki olarak yayýnlýyorum... Bu yazý üzerinde aylarca duruyordum, kolay mý mevzu bahis Mustafa Kemal Atatürk olunca elimiz titrer, kalem nakýs kalýr...  Bu yazýyý daha sonra yine düzenleyip  derli toplu bir þekilde düzenleyeceðimi deruhte eder, saygýlar sunarým...

Atatürk Üzerine Düþünüþ

      Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk´ün üstün kiþiliðinin yanýnda bir de olaðanüstü ve az bilinen özelliklerini unutmamak ve unutturmamak adýna bu yazýyý paylaþmayý uygun gördüm.
 Atatürk´ün salt kurucusu olduðu bu ülkede deðil; dünya üzerinde býraktýðý izler önem arzeder.



ÝLK ÝSYANI

Atatürk, oldum olasý Arapça derslerinden,  baðdaþ kurarak oturmaktan ve diz üstünde durarak yazý yazmaktan hiç hoþnut deðildi. Keza dizlerinin üstünde durmaktan dizlerinin baðý koptuðu bir gün ayaða kalkarak dersi ayakta dinlemeye baþlar; lakin bu kez de hocasý bu durumdan rahatsýz olur ve Atatürk’e sert bir dille yerine oturmasýný emreder. Atatürk bu sert tavra karþýlýk dizlerinin aðrýdýðýný ve oturamayacaðýný söyler. Bunun üzerine hoca küplere binerek daha sert tepki verir:

-Bana karþý mý geliyorsun?

Atatürk:
- Evet karþý geliyorum.
Atatürk’ten güç alan diðer talebeler de ayaða kalkarak hep bir aðýzdan; "Evet karþý geliyoruz" derler. Hoca ne yapacaðýný bilemez bu durum karþýsýnda ve otoritesi karizmasý küçük Mustafa tarafýndan kýrýlmýþtýr. Hoca durumu zor kurtarmýþtýr. Bu davranýþ Atatürk’ün  ilk isyanýydý. Liderlik vasfýnýn ve kütleleri ardýndan sürükleyen karizmasýnýn ilk ortaya çýkýþýydý bu fikrimce.

Hakimiyet Kuracak Bir Lider Mustafa Kemal Atatürk

Atatürk hakkýnda öne sürülen birçok kehanet vardýr. Bunlardan biri de onun el falýna bakan bir bedevinin söyledikleridir.
Bilineceði üzere Atatürk ve silah arkadaþlarý Bingazi´ye, Trablusgarp Savaþý’na giderken yolda bir Bedevi´ye rastlarlar. Bedevi çok iyi el falý baktýðýný ve genç subaylarýn da el fallarýna bakmak istediðini söyler. Herkesin falýna bakýlmýþtýr bir tek Atatürk hariç… Mustafa Kemal ilk önce el falýna baktýrmak istemez; fakat ýsrarlar artýnca kýramayýp elini Bedevi’ye uzatýr. Bedevi, Ata’nýn eline bakar bakmaz dehþete düþer, heyecanla:

-Sen bir ülke kuracaksýn, hüküm süreceksin.

Kimse Bedevi’nin dediklerini dikkate almaz; ama zaman gelecek Bedevi’nin dedikleri ortaya çýkacaktýr. Nitekim Mustafa Kemal, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin Cumhurbaþkaný olmuþtur.

SECCADE ÜZERÝNDEKÝ KEHANET:

Bilindiði gibi Hint halký Atatürk´ü ve Türk halkýný yalnýz býrakmamýþtý. Kurtuluþ savaþýndan yýllar sonra,1929 yýlýnda Bir Hintli Mihrace Atatürk´ü Pera Palas'taki 101 No'lu odasýnda ziyarete gelmiþti. Mihrace´nin Atatürk´ü hangi nedenle ziyaret ettiði ve adý ve ziyaret sebebi hala bilinmiyor. Mihrace´nin ziyaretindeki bir sýr da getirdiði hediyede yatmaktadýr. Bu hediye altýn sýrmalý, Hint iþi ipek bir seccadedir.
Seccadenin üzerinde bir þamdanýn asýlý olduðu düz bir kemeri, her iki yanýnda birer güvercin bulunan beþ kubbeli bir diðer kemerin çevrelediði görülmektedir. Bordür de fillerden oluþmaktadýr.
En ilginç yer ise her iki kemerin arasýnda orta kýsýmda dal kývrýmlarý ve güllerin çevrimi ile oluþan boþlukta Romen rakamlý bir saatin bulunmasýdýr ve saat; 09.08´i göstermektedir. Atatürk Mihracenin ziyaretinden 9 sene sonra saat 09.05 ‘e vefat etmiþti.
Seccade halen Pera Palas'ta bulunmaktadýr.

ATATÜRK´ÜN GELECEÐÝ GÖRDÜÐÜ OLAYLAR

Atatürk 1931 yýlýnda,2.Dünya savaþýnýn patlamasýnýn yakýn olduðunu söylemiþ ve bu konudaki düþüncelerini General McArthur´a þöyle anlatmýþtý:
"Versay Antlaþmasý, 1.Dünya savaþýna yol açan nedenlerden hiçbirini ortadan kaldýrmadý. Tersine rakipler arasýndaki uçurumu büsbütün derinleþtirdi. Þimdi içinde yaþadýðýmýz barýþ dönemi, sadece bir ateþkesten ibarettir. Avrupa’nýn geleceði Almanya’nýn alacaðý tavra baðlýdýr."
General McArthur’a göre, savaþýn 1940–1945 yýllarý arasýnda çýkacaðýný söyleyen Atatürk, Almanya’nýn ancak Amerika’nýn savaþa katýlmasý ile yenileceðini ifade etmiþtir.
Atatürk hayatýnýn sonlarýna doðruda þöyle diyordu: "Bir dünya savaþý yakýndýr. Bu savaþ sonucunda, dünyanýn durumu ve dengesi baþtanbaþa deðiþecektir."
ATATÜRK, Mussolini hakkýnda da þu görüþlerini açýklamýþtý: "Mussolini bir maceraperesttir. Milletini bir uçuruma sürüklemektedir. Her tarafa saldýrýyor. Bu adam yüzünden, çok þýmarmýþ olan bu millete dersini vermeyi çok isterdim. Lakin yakýnda bir küçük millet onlara layýk olduðu dersi verecektir ve þunu da hatýrlatýrým ki, bir gün gelecek, Mussolini’yi kendi milleti linç edecektir." Bu görüþleri aynen gerçekleþmiþtir.

ATATÜRK´ÜN RÜYASI

Atatürk´ün bir rüyasýný da Dr. Reþit Galip Bey´den öðrenmekteyiz:
"Mustafa Kemal, Ankara’ya geldikten bir süre sonra ilginç bir rüya görmüþtü. Ertesi i gün bana þöyle anlattý:
"Reþit Bey, rüyamda bana ´Paþam, Ýnönü´den ne haber diye sordunuz. Ben de ´vaziyet kritiktir´ cevabý verdim.´Kritik nedir? Anlamadým ki´dediniz. Ben de ´Bunun cevabýný 15 dakikaya kadar veririm´ diyerek odama çekildim."
Mustafa Kemal bana bu rüyasýný anlattýðýnda düþman henüz Ýzmir’e çýkmamýþtý, Ýnönü mevkii de henüz bir önem tarz etmiyordu. Aradan yýllar geçti 2.Ýnönü Savaþý'nýn kritik günlerinden biriydi. Mustafa Kemal´in arabasý Millet Meclisi'nin önünde durdu. Hemen yanýna koþarak telaþ ve endiþe içinde, "Paþam, Ýnönü´den ne haber?" diye sordum.
Aynen þu cevabý verdi ;
"vaziyet kritiktir"
O zaman ben ;
"Kritik nedir? Anlamadým ki!" dedim.
O da ;
"Sana bunun cevabýný 15 dakikaya kadar veririm" dedikten sonra gülümsedi ve ;
"Hani Ankara´ya geldikten sonra bir rüya görmüþtüm, hatýrladýn mý?" hafýzamý yoklayarak  rüyasýný anlattým. Gülerek: "iþte, rüya ayniyle vakidir. Ben Ýsmet´i tanýrým, göreceksin 15 dakikaya kadar kendisinden muzafferiyet haberi alacaðýz." Gerçekten de 5 dakika geçmeden bir telgraf gelmiþ ve 2.Ýnönü savaþý'nýn da zaferle sonuçlandýðýný öðrenmiþlerdi...

ATATÜRK´ÜN 1907´DE ÇÝZDÝÐÝ TC HARÝTASI

Atatürk, Kurtuluþ savaþýndan çok önce, ittihatçýlarýn Trakya´da 1907´de yaptýklarý bir toplantý sýrasýnda, bir Türkiye haritasý çizmiþti. Orada bulunanlarýn anlattýklarýna göre, o günkü Osmanlý devleti sýnýrlarýyla hiçbir ilgisi olmayan ve o zaman hiçbir anlam veremedikleri bu harita gelecekte yine Atatürk´ün kuracaðý Türkiye Cumhuriyeti´nin haritasý olacaktý. Haritada bugünkü sýnýrlarýmýza uymayan tek bir fark vardý. Atatürk, bizden ayrýlmasýna gönlünün bir türlü razý olmadýðý Kerkük´ü de Türkiye topraklarýna katmýþtý.

DENEME UÇUÞU
Uçaklarýn ilk deneme ve geliþme dönemleriydi. Fransa´da yapýlan bir uçak gösterisine katýlan birçok ulusun temsilcileri arasýnda Osmanlý ataþesi olarak Mustafa Kemal de katýlmýþtý. Gösteriyi izleyenler, sýrasýyla uçaða bindirilerek gezdiriliyorlardý. Sýra Mustafa Kemal´e geldiðinde gösteride bulunan ve genç ataþenin komutaný olan þahýs, birden bir rahatsýzlýk duyarak Mustafa Kemal´in uçaða binmesine engel oldu. Öteki temsilcilerle havalanan uçak kýsa bir süre sonra düþtü ve içindekilerden sað kurtulan olmadý.

ATATÜRK VE "9" VE "19" Rakamlarý

Atatürk´ün hayatýnda "9" rakamýnýn kendine özgü önemli bir yeri olmuþtur. Örneðin Atatürk´ün doðum yýlý olan 1881 rakamý, "9" rakamý ile birçok iliþkiler göstermektedir.
1+8=9
8+1=9
2x9=18
81=9x9
18+81=99
19x99=1881
Atatürk´ün harp okuluna girdiði tarih: 1899
Vataný kurtarmak için Samsun´a ayakbastý: 19.05.1919
Bandýrma vapurunda yolcu sayýsý 19 ´dur.
Ýttihat ve Terakki´nin yýllýk toplantýsýna Trablusgarp delegesi olarak katýldý: 22/09/1909
Sivas kongresinde Anadolu ve Rumeli Müdafaai Hukuk Cemiyeti Heyeti Temsiliyesini kurdu: 04/09/1919
Erzurum Mebus adaylýðýný kabul etti: 19/10/1919
TBMM tarafýndan kendisine gazi unvaný verildi ve Mareþalliðe terfi ettirildi: 19/09/1921
Atatürk 19.yüzyýlda 19 yýl yaþamýþtýr.
Atatürk 19.yüzyýlýn bitmesine 19 yýl kala doðmuþtur.
Atatürk´ün ilk askeri görevi, 19.Kolordu Komutanlýðýdýr.
Mustafa Kemal Atatürk: 19 harften oluþmaktadýr.
Mustafa Kemal Atatürk´ün nüfus cüzdanýnýn numarasý da 993814-B idi.
Bu sayý dizisindeki 938 rakamý öldüðü yýlý hatýrlatmakta geriye kalan 9 ve 14 rakamý da ölüm saatinin yakýn bir benzeridir.
"Ne mutlu Türküm diyene" =19
"istikbal göklerdedir" =19

ATATÜRK´ÜN ÖNSEZÝLERÝ :

"Bunlar bir gün olacaktýr... Görürsünüz, iþitirsiniz..."
Prof. Dr. Afet inan "Atatürk hakkýnda hatýra ve belgeler" adlý kitabýnda ilginç bir hatýrasýný naklediyor. Atatürk 9 Ocak 1936 Perþembe günü, dil ve tarih coðrafya fakültesi´nin açýlýþ dersinde okumasý için Afet Ýnan´a :"Tarih belgelerinin ilerideki keþifleri buna dayanacaktýr. Her tarihi kiþinin söylediði sözler toplanabilecek ve böylece biz onlarý kendi seslerinden ve sözlerinden dinleyebileceðiz." diyerek yazýyý verir.
Buna karþýlýk Afet inan : "Bu çok uzak bir gelecekte belki olabilecek keþfin benim ifadem olarak verilmesine cesaret edemeyeceðimi" kendisine söylediðim zaman caný sýkýldý ve þöyle dedi : "Bunlar bir gün olacaktýr... Görürsünüz, iþitirsiniz..."
30 yýl sonra :
Atatürk tarafýndan bu yazýnýn verilmesinden 30 yýl sonra yine ayný ay ve günlere tesadüf eden 1 Ocak 1966´da þöyle bir haber yayýmlandý : "Venedik´in Saint Georges Adasýndaki Benedictis Manastýrý Laborotuvarlarýnda, manastýr rahiplerinden Pellegrio'nun yönetiminde, seslerin ayýrýmý esasýna dayanan çok dikkate deðer araþtýrmalar yapýlmaktadýr. Ýtalya Ýçiþleri Bakanlýðý,1962 ´de baþlayan bu çalýþmalarý kontrol etmektedir. Fakat elde edilen sonuçlar halen açýklanmamýþtýr. Saint Georges Adasýndaki bilim kurulunun geçmiþe ait sesleri toplayacak, elektronik araçlar üretmeye çalýþmaktadýrlar. Bilim adamlarý özellikle Demosten, Pitagor ve Jul Sezar´ýn söylevlerinden kendi sesleri ile parçalar elde etmeye uðraþmaktadýrlar." Haberin sonunda ise daha açýklayýcý bilgilerin þu anda verilemeyeceðinden bahsediliyordu.

ATATÜRK´ÜN GÖRDÜÐÜ SON RÜYA

26 Eylül 1938 tarihinde Atatürk, rahatsýzlýðý ile ilgili olarak ilk defa hafif bir koma atlatmýþtý. Prof. Dr. Afet Ýnan, olayý þöyle anlatýyor :
"O geceyi rahatsýz geçirdi, ilk hafif komayý o zaman atlatmýþtý. Ertesi sabahki açýklamasýnda" :
"Demek ölüm böyle olacak" diyerek "uzun bir rüya gördüðünü" söyledi ve "Salih´e söyle, ikimizde bir kuyuya düþtük, fakat o kurtuldu" dedi. Atatürk’ün, burada "kuyuya düþme" sembolü ile gördüðü rüya vizyonu, kendisinin de söylediði gibi ölümün habercisiydi.
Salih Bozok´un kuyudan kurtulmasý ise bilindiði gibi, Atatürk´ün vefat ettiði gün, buna çok üzülen Salih Bozok'un da intihar etmesi ve sonunda onun kurtarýlmasýný simgeliyordu.
Ýþte bu ATATÜRK´ün son rüyasý idi...

Atatürk'ün en sevdiði yemeðin pirinç pilavý, en sevmediði öðünün kahvaltý olduðunu biliyor muydunuz?

Norveççede "Atatürk gibi olmak" diye bir deyim olduðunu
BÝLÝYOR MUSUNUZ?

-2004'de bir konferans veriyorum birden bir hanýmefendi ayaða fýrladý. Dedi ki "Ben Norveçliyim ve þu anda Norveç'te çok sýk kullandýðýmýz bir deyim var, bu deyimin anlamýný anladým" dedi. Hanýmefendi "nedir o deyim" dedim. "Norveççe'de "Ataturk gibi dusunmek" deyimi var. Çok sýk kullanýrýz bu deyimi." "nerelerde kullanýrsýnýz" dediðimde "Hani bir problem veririz çöz diye o da tembellik eder çözmez. Deriz ki ona bu problemin mutlaka çözümü var. Bir de ATATÜRK gibi düþün".

—O günün Ankara'sý kurak, çorak bir köy... Çankaya'dan meclise gelirken yol üzerinde sadece ama sadece bir tek iðde aðacý varmýþ. ATATÜRK o iðde aðacýnýn önünden geçiþlerinde arabasýný durdururmuþ, inermiþ ve o iðde aðacýna selam verirmiþ. "Aman demiþler paþam ne yapýyorsunuz böyle?", "Eee o demiþ yediðim meyvenin, sýðýndýðým gölgenin, soluduðum havanýn bir neferi. En az diðer neferler kadar bunun da selama hakký var". Yani "niye þaþýrýyorsunuz?" der gibiymiþ ve bir gün yanýnda bulunan arkadaþýna "iþte bu benim..." derken bide bakýyor aðaç yok ortada hemen iniyor "Ne yaptýnýz bu aðaca" diyor. "Paþam" diyorlar "yolu geniþletmek için mecburduk kestik o aðacý". "Yahu diyor bir tek bana soraydýnýz bu aðacý kurtaracak bir yolu mutlaka bulurdum" diyor. Daha fazla dayanamýyor, arabasýna biniyor, þoförünün ve arkadaþýnýn gözü önünde hüngür hüngür aðlamaya baþlýyor. Bir tek iðde aðacý için mi dersiniz? Hayýr. Çok zor þartlarda kurtardýðý bu topraklarda yetiþen bir canlýdýr ve lideri olduðu için de bu topraklarýn da o iðde aðacýnýn da sorumluluðu Mustafa Kemal'in omuzlarýndadýr da onun için...

—Yýl 1976, UNESCO üyelerine bir öneriyle gelir. Öneri paketindeki bir cümleyi sizlere okumak istiyorum. Diyor ki "Bu gün UNESCO'nun üzerinde çalýþtýðý bütün projelerin isim babasý Mustafa Kemal'dir." Öneri nedir? Öneri ise onun doðumunun yüzüncü yýlýnda, 152 üyesi vardý UNESCO'nun 152 ülkenin devletleri ayný anda kutlasýn önerisidir. Birden Ýsveç delegesi ayaða kalkar ve þöyle söyler:

"Ne yani dünyada bu kadar devlet adamý var hepsinin doðum gününü böyle kutlayacak mýyýz?" þeklindeki kinayeli sözlerine, Rus delegesi ayaða fýrlar yumruðunu masaya vurur ve 152 ülkenin delegelerine aynen þöyle söyler;

"Genç delege arkadaþým hatýrlatmak isterim ki ATATÜRK öyle dünyadaki herhangi bir lider deðildir, býrakýn onu bir yýl anmayý her ülke her problemimizde çare olarak aramalýyýz" sözlerini döktürtebilen bir Mustafa Kemal. Sonra ne mi olur? UNESCO tarihinde ilk ve tekdir hiç negatif oy yok, hiç çekimser oy yok 152 ülke þu metne imza atar; hani Ýsveç delegesi demiþti ya "ne yani" diye. O Ýsveç delegesi bu imzanýn atýldýðý gün mikrofona gelir ve aynen þunlarý söyler;

"Ben ATATÜRK’Ü inceledim bütün ülkelerden özür diliyor ilk imzayý ben atýyorum"

iþte o muhteþem belge diyor ki;

"ATATÜRK KÝMDÝR; ATATÜRK ULULARARASI ANLAYIÞ, ÝÞBÝRLÝÐÝ, BARIÞ YOLUNDA ÇABA GÖSTERMÝÞ ÜSTÜN Kiþi, OLAÐANÜSTÜ DEVRÝMLER GERÇEKLEÞTÝRMÝÞ BÝR ÝNKILAPÇI, SÖMÜRGECÝLÝK VE YAYILMACILIÐA KARÞI SAVAÞAN iLK ÖNDER, iNSAN HAKLARINA SAYGILI, DÜNYA BARIÞININ ÖNCÜSÜ, BÜTÜN YAÞAMI BOYUNCA iNSANLAR ARASINDA RENK, DÝL, DÝN, IRK AYIRIMI GÖSTERMEYEN, EÞÝ OLMAYAN DEVLET ADAMI, TÜRKÝYE CUMHURÝYETÝNÝN KURUCUSU"

Var mý böyle bir metin! Bir filozof der ki "bir ülke için kýstas aradýðýnýz zaman o ülkenin en büyük liderini gözden geçirin" þu anda kýstas arayan ülkelere sanýyorum bundan daha iyi bir metin gösteremeyiz. Ýþte bu metin 152 ülke tarafýndan imzalanmýþtýr. Eþi olmayan devlet adamý metni. Peki, daha sonra ne olmuþtur; 151 ülkede hemen-hemen bir yýl boyunca her yerde bu metni görebiliriz, soruyorsunuz bana o bir ülke kim? iþte o ülkenin adýný vermeye benim dilim maalesef varmýyor.
— Bir röportajda "Birleþmiþ Milletlere üye olmayý düþünüyor musunuz?" diye sorulur, Atatürk: "Þartlarýmýzý koyarýz, kabullerine baðlý. Biz müracaat etmeyiz üye olmak için. Davet gelirse düþünürüz". Atatürk'ün bu söylevinden sonra BM (Birleþmiþ Milletler) yasasýnýn deðiþtirilip, ilk davet edilen ülkenin TÜRKÝYE olduðunu BÝLÝYOR MUSUNUZ?

— Yýl 1938, Ata'nýn ölümünde Tahran gazetesinde yayýnlanan bir þiirden alýntý: "Allah bir ülkeye yardým etmek isterse onun elinden tutmak isterse baþýna Mustafa Kemal gibi lider getirir." yazdýðýný BÝLÝYOR MUSUNUZ?

— Yýl 2000, ABD Baþkaný'nýn milenyum mesajýndan bir alýntý: "Bugün milenyumun hiç þüphe yoktur ki tek devlet adamý Mustafa Kemal Atatürk'tür. Çünkü o yýlýn deðil asrýn lideri olabilmeyi baþarmýþ tek liderdir." dediðini BÝLÝYOR MUSUNUZ?

— Yýl 1996, Haiti Cumhurbaþkaný vasiyetinde mezar taþýna yazýlmasýný istediði metni býrakmýþtýr. Diyor ki: "Bütün ömrüm boyunca Türkiye'nin lideri Mustafa Kemal Atatürk'ü anlamýþ ve uygulamýþ olmaktan dolayý mutlu öldüm." dediðini BÝLÝYOR MUSUNUZ?

— Atatürk çiçeði'nin adýný, çiçeði bulan Wanderbit Üniversitesi profesörlerinden Doktor Kýrk Landý'in koyduðunu ve bu çiçeðin tüm dünyada bu isimle üretilip satýldýðýný BÝLÝYOR MUSUNUZ?

— Yýl 2005, Amerika'nýn en ünlü ekonomistlerinden birisi olan Mr. Johns`un önerisi "Türkiye ekonomiyle savaþta bir tek Atatürk' ü örnek alsýn yeter." dediðini BÝLÝYOR MUSUNUZ?

— Atatürk’ün dünyada "Baþöðretmen" sýfatlý tek lider olduðunu BÝLÝYOR MUYDUNUZ?

— M. Kemal ATATÜRK'ÜN "Milletimi þimdiye kadar söylediðim sözlerle ve hareketlerimle aldatmamýþ olmakla gurur duyuyorum." dediðini BÝLÝYOR MUSUNUZ?

— Yunan baþkomutaný Trikopis'in, hiçbir zorlama ve baský olmadan her Cumhuriyet Bayramýnda Atina'daki Türk Büyükelçiliði'ne giderek, Atatürk'ün resminin önüne geçtiðini ve saygý duruþunda bulunduðunu BÝLÝYOR MUSUNUZ?

— Atatürk’ün bir geometri kitabý yazdýðýný. Üçgen, açý, dikdörtgen gibi ve 48 tane geometri teriminin (Türkçe) isim babasýný bu yazdýðý kitapla bizzat Mustafa Kemal olduðunu BÝLÝYOR MUYDUNUZ?

— Yýl 1938, General McArthur'un en zor, en problemli, en buhranlý dönemi. Birden çok sýkýlýr ve yanýnda duran yüz yirmiden fazla kiþiye döner ve aynen þöyle der: "Þu anda hiçbirinizi deðil, büyük istidadý ile Mustafa Kemal'i görmek için neler vermezdim" dediðini BÝLÝYOR MUYDUNUZ?

— Kurtuluþ Savaþýnda rütbe alan birçok kadýn askerlerimiz var.
Ama dünya tarihine geçen tek bir üsteðmenimiz var; 700 erkek, 43 kadýndan oluþan bir müfrezenin reisliðine bizzat Atatürk tarafýndan atanmýþ Üsteðmen Kara Fatma olduðunu...

—Minber" adýnda bir gazete çýkarttýðýný ve 52 sayý yayýmlanan gazetede ilk defa sansür kelimesi geçtiðini VE ATATÜRK : "Milletimi þimdiye kadar söylediðim sözlerle ve hareketlerimle aldatmamýþ olmakla gurur duyuyorum."
M. Kemal ATATÜRK

Ne þanslý bir milletiz ki böyle bir lider bu milletten çýktý... Son olarak Neyzen Tevfik'in þiiriyle yazýmý tamamlamak istiyorum.

BE HEY DÜRZÜ

Ne ararsýn Tanrý ile aramda
Sen kimsin ki orucumu sorarsýn
Hakikaten gözün yoksa haramda
Baþý açýða niye türban sorarsýn

Raký þarap içiyorsam sanane
Yoksa sana zararým içerim
Ýkimizde gelsek kýldan köprüye
Ben dürüstsem sarhoþkende geçerim

Esir iken mümkün mü ibadet
Yatýp kalkýp Atatürk'e dua et
Senin gibi dürzülerin yüzünden
Dininden de soðuyacak bu millet

Ýþgaldeki hali sakýn unutma
Atatürk'e dil uzatma sebebsiz
Sen anandan yine çýkardýn amma
Baban kimdi bilemezdin þerefsiz!