Leyll

hüznümün örtüsünde tuhaflaşıyor zaman

ben kadar dil yarası çekiyorum inan

gözlerim kendi endamını kaybetmiş şimdi

hayatın gerisinde oyunlar kimlerin ellerinde

halimden biçare yanım sarkmış kaldırımlara

başı boş duygulara ses vermişim hatıralarımda

avucumda dizdiğim tüm öfkemi ve kinimi saldım

hoyrat rüzgarlara teslim ederek vedamı ediyorum

heybemdeki mektuplar hükmünü yitirmiş

suçlar sokaklarda tahtını sürüyor

erdemlik zindanlarda ömür tüketiyor

yaşamın girdabında kaybedilen insanlık

oyuncaklar kadar şimdi top yekün kırılıyor

boğultusunu avuçlayan çaresizlik sessizlikte

gençlik kundaklanırken mühründe yanık ses var

koşarken ağlayan anne alem içine sancı birikmiş

bu yüzden katiller katlinden yana durmuyorlar

ben miyim avare yoksa hayatmı bende harabe

bir tutam ölüm his ediyorum ecel nefesimde

yağmur damlası olup akamıyorum kendime

Ve tükenişler sabahın haberinden yanadır

Kurutulmuş hislerin damarından pay almışım

benim siluetimden de Kudüs görülmüştür

çarmıhta ise şimdi çocuklar ağlaşıyordur

Leyll ..............
( Leyll Ve Hece başlıklı yazı EnSaR tarafından 30.08.2012 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.