İlhamlar,temalar vardır,Edebiyat Dünyasında.Bazen o konuya ortak olmak istersiniz,ama artık patent alınmıştır.O şair den başka kim aynı konuyu işlese alıntı,esinlenme damgalanmasından kurtulamaz.
Üstad ve Peyami Safa dostlukları döneminde yakalıdıkları ortak konu,yalnızlık,otel odaları,ve meşhur kaldırımlardır.Bu ortak temalar ilerde dotluklarına gölge düşürecektir.

İşte Üstad ve Peyami Safa'nın ortak düşünceleri.

"otel odalarında aşinasız ve sessiz can verenlere ağlamayı tavsiye eden lirik bir mısra aklımdan geçti"    b.t.r sa 15-16

"ağlayın aşinasız sessiz.can verenlere
otel odalarında otel odalarında" n.fk.

"Bazen kalabalıklar ortasında.tek başına kaldığımız vakitlerden fazla yalnız değilmiyiz?"  b.t.r
"
İnsanlar içinde en yalnız insan" n.f.k

"bazen dehşetli cesurdum fakat bazen da uzak bir ayak sesinde facialar gizlendiğini zannedecek kadar, herşeyden korkuyordum" b.t.r

Kaldırımlar,mutlaka yalnızlıklar sonunda avare gecelerde yürürken fark edilir. Ayak seslerinden başka ses duymacağımız bir ortam. Ve gecenin hüznü.Bize hep ilham verir.Ama kaldırımların "emzirdiği"çoçuk sadece Üstad'dır.Acaba bize duygularını ödünç verebilir mi?yoksa biz kaldırımları başka bir şekilde mi anlatılım.
Ama o kaldırımlardan bir kez geçilir.Şimdi kaldırımlarda yok.Yollar asfalt oldu.Ayak seslerimizi duyamayız.Dygularda ikinci kez yaşanmaz.

Belkide bir gece gelmesini beklediğimiz birisi var.Belkide yok ,ama biz yine de bekleriz.Ümid Yaşar Oguzcan.'da beklemenin patentini almış gibi".Bir gece ansızın gelebilirim" adlı şiiri,bütün bekleyenlerin ortak düşüncesi.O ansızın ve bir gece yarısı hep birini beklemiştir.Biz başka ifadeyle birini beklemek durumundaysak bu şiirin dizeleri hep aklımızdadır.Adeta bizim için yazılmıştır.

Yada,Atilla İlhan;gibi "ne kadınlar severiz"zaten yoktular.Olmayan kişilerin ardından yazmak, Divan edebiyatı şairlerinin de temasıydı.Belki sevgiliyi yakından görselerdi bu kadar abartılı şiirler yazamazlardı.Yok olanı sevdiler.

Leyla ve Mecnun,Kerem ve Aslı,hep aşıkların nazire yaptığı kişiler olmuşlardır.Zaten vuslata varsalardı şiir ,ve  O nun öz evladı hüzünler olmazdı.Leyla hala aramızda,sokaklarda,caddelerde.

Duygular ve ilhamlarda gezer gönüllerde,bazen onları bize ödünç verir;üstadlar.

Belki birgün Sessiz geminin yolcularından biri gibi şiir yazarız.Aklımızda hep Yahya Kemal vardır.Yada Melika Sultanın kara sevdalılarından biri olabiliriz.

En güzel şiirlere patentini yazan şairlerimize selam olsun.Ama keşke onlara sorsaydık düşüncelerini,ilhamlarını bize ödünç verebilirlermiydi.

Belki de çok merak edilen;Atilla İlhan'da olduğu gibi;Nazım Hikmet naslı şiir yazıyordu?genç İlhan için, bu sorunun cevabı çok önemliydi.Hapishaneden O na cevap geldi;"şiiir masa başına geçerek yazılmaz"

( Ünlü Şairlerimiz Duygularını Ödünç Verebilir Mi? başlıklı yazı M.Filizman tarafından 2.09.2012 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu