Nedense hiç kimsenin kimseyi beğenmediği,saygı duymaya dahi tahammülün kalmadığı bir dönemde köşeye sıkışmışlıklar arasında yaşıyoruz uygunsuzluklarımızı.
Ne dostluk kavramının anlamını yorar olduk şimdilerde ne de kaybettiklerimizi arar olma gayesine düştük düşmemesine de onunla kalsak iyidir
üstüne birde pek bir memnun pek bir bahtiyarız ya sormayın gitsin efenim oskarlık halimizden.
Keyfimiz gıcır hasbam Monalisa nın papucu sanki.
.Bir de kasılmamız yok mu bu düşüncelerin yok oluşuna .Gayet sıradan gayet doğasa yaşıyoruz gündeliklerimizi.Gündelik demem ne şaşırtsın sizleri ne de içinizden homurdanın yazdıklarıma ya da buyrun hep beraber buyuralım kaybettiklerimizin cenaze namazına.
Kalite yükseldikçe bizler ucuzladık kimya olarak muhteviyatımızın prospektüsünü bile okumaz olduk rahat rahat..
Hemde ne rahatlıktır ki anlaşılmaz bir şekilde tüketti değerlerimizi izin verdikçe, umursamadıkça bir de böbürlenmemiz yok mu hele
-Ohhh değmeyin keyfine şekerli kahve tadında değdi dudaktan damağımıza.
- Haaaaaa! telveleri de en afilllisinden gıdıkladı boğazımızı Yemen den geldi ya mübarek.
.Kondur üstüne kırk yıllık hatır mevzusunu
-Al sana elimize sağlık ne ala ne ala.
-Olduk anam biz..
Biz bilirizden girdik siz cahilden çıktık icabında mağrifetimiz de pek büyük bu hususta vesselam.
Kınayı da yakarız biz
keyifte çatarız hem kime ne ?
Sanane !
SEN KİMSİN BE ADAM! ölçüsündeyiz hala.
Koy koy suyundan da...