Bir Garip Bülbül…

 

Gölgenle kaplı diyardım, karanlıkta kaldım

Özlemin kaderime boyun eğdi, açıkta kaldım

Zalimin zulmüydü benimkisi, gönlünü ahu zar kılan

Lalezârın olsam, ab-ı hayat dağıtsam artık ne fayda

Ellerimle teslim ettim seni zehrin ilk damlalarına

 

Rahattı yerinde, gönlümü mesken tutan gülüşün

İçimde fecre kadar uzanmıştı ışıldayan gül kokun

Nalan bakışların altında ıslandı şimdi her adımım

Dertliyim, avareyim, bilinmezim, mazideyim

Elem içindeyim, gel kurtar beni bu son yolculuğum

 

Sıla hasreti çekmeyegörsün vakitsiz öten kuş

Ötmesini bilemedi ama bulamadı kurtuluş

Nemrutun asi rüzgarı en sonunda yaralı kuşu da vurmuş

 

Dudaklarımdan döküldü, dökülmeyesice sevda kırınıtıları

Üzerimize birer birer savurdu cefa tohumlarını

Gönlüme düştü, yeşerdi  gözlerinin yağmuru

Üşüştü hüzün, mesken tutarcasına rüyalarımı

 

Meleğim, saçların gülşen gecenin kör kuyusunda

Söz söyleyemeyen cıvıltılar duyurdum gül kokuna

Ey kalmayan bir aşkın nazlı yâri!

Neyleyeyim, sensiz sonu yok bu yokuşun

İliklerime işledi adın, mahşer olmuşum

Ser gözlerindeki perdeyi, sensizliğimde solmuşum!

 

Esrarengiz bir sona hazırlanıyor şimdi ömrüm

Varoluşumun tek varisini kaybedercesine gidiyorum

İrkiliyor sokaklar, yorgun ve ıslak bedenimin kuytusunda

Yolum uzun, yolum meşekkatli çekilen perdelerin avlusunda

Oyun bitti çocuklar, çekiliyoruz kaybedilen yüreklerin avucundan

 

Renk renk çiçekler getirmiştim öpülesi narin ellerine

Urganlara sarılmış yüreğin, görmedi bir tanesini bile

Mehtap, yıldızları kovalıyor şimdi tüm esrarıyla

Hasretine aldırmadan, ağlamaklı bakışlarıyla

Uykusuz kalıyor yıldızlar, ağır geçen vuslat hülyalarında

 

Zambak kokuları saçılıyor hasretinin her yanı sardığı anda

Usanmadan topluyor güldestelerden kelebekler, gülüşünü

Rüyalarıma kaçıyorsun yine, gülüşündeki zarafetle

Utana sıkıla, gözlerine dökülen saçlarından koparıyorum bir bir

Masum bir eda ile sesleniyorsun: ‘Git artık, bir aşka gizleme beni’

 

Sanki gülüşüne mazhar olamayışım ürkütüyor seni

Unulmaz bir anda çeviriyorsun ülkemden güneşini

Nazenin bakışlarına hayran olduğum, yârim!

Nereye gitsin avare gönlüm bu karanlıkta

Engel olamıyorum sana gelişlerime, bırak şu yüreğimi de geleyim

 

Şairhane tenin neden solgun? Neden bu kalabalıklar senden ayrı?

Ellerine şiirin burçlarını döktüğüm, gül kokulu yârim

Mesken tutsa da geceler karanlığını içimde

Sarılıdır yüreğin hüznümün haykırışlarına

İntizarı besleyen bu şiir, nasıl derdini anlatsın kelimelere?

Ne olur bekletme, sensizliğimle biçareyim!

 

Uykularıma düşen bir perde oluyorsun saçlarının rüzgarında

Laçinler fısıldıyor göğe, aya, yıldıza aşkın ilk damlalarını

Aşk diyorlar ve bir türkü tutturuyorlar her fırsatta

Şiirli bir duyguyla işliyor kafiyesini gözlerin, ruhuma

Aklıma düşüyor sensizliğim, senden sonrası olmuyor gülüşlerimin

 

Masmavi bir deniz savurur gözlerindeki diyarı

Islanır sular, gül teninin katmerli cilvesinde

Yaban rüzgarların karşısına dikilir gülşenin

Odamın sessizliğine dolar kokusu, besteler nevbaharı

Raks eder gözlerin, gönlümün sana haykırışlarını

Usulca saklanır gölgem, gönlünü mesken tutar kendine

Mahiyetine sığınır aşk, muhtaçtır sevgine

 

Girdabın derinliğinde kaybolur gider sende kalmışlığım

Ürkek bakışlarımın altında ıslanıyor şimdi her yanım

Leyla kokan plak sesleri duyulur kentin kargaşasına

Şarkı Leyla’dan öte geçer, seni anlatır gecelerime

Etkisinden kurtulamaz bu avare, seni söyleyen şarkıların

 

Ne çare ki dökülür münzevi bir hıçkırık sokak lambaları altına

İnfilak edercesine dağıtır notaları gözlerin, gözlerinden kaçarcasına

Nesrinim,  yaban ellerde ne işin var? Dön artık gülşenine

Ellerim sürülmedi nicedir kokuna, kokun son versin artık ayrılığa

Ayrılık ölümle denk, adın kadar yüce

Yollara düştüm, arıyorum seni kendimden geçtikçe

Şu garip bülbüle seni bulmayı öğret hadi şimdi!

Ey hiçliğinde kaybolduğum! Hiç olmamış gibi olma!

( Bir Garip Bülbül başlıklı yazı mehmetarslan tarafından 9/25/2012 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.