gel yanıma, sarıl bana 
vallahi lolipop verecem sana 
aşkıma inan güzelim 
seninle süzgeçten çay süzelim 
etme bana asla sitem 
gülün ömrü az olur 
ben sana gülüm demem 
zaten ben güzele güzel de demem 
güzel benim olmayınca. 

ah şöyle bir düşündüm de 
seni çimlerin üstünde oturttuğum 
ve de kendinden geçirttiğim 
o günler geldi aklıma. 

ne günlerdi ama onlar 
ben evden kaçardım o zamanlar 
sen ailene yalan söylerdin 
sonra Gomane'de, Efkar'da buluşur,* 
boğazın doyumsuz güzelliğini seyreder* 
kahveden çaldığım kağıtlarla 
bi'güzel pişti oynardık 
sen hile yapardın da kavga ederdik 
ben yüzümde tırnak izleri 
sen de morartılarla dönerdin eve. 

ne günlerdi onlar ama be 
ben rapor alır, işe gitmezdim 
sen dikiş-nakış kursundan tüyerdin 
hemen ardından ver elini Çukurca,* 
Otluca, Güllüce ve Çamlıca* 
seninle uludağ gazoz içerdik 
sen çok içerdin de sonra 
yine aynı kavga manzarası. 

ah ne güzel günlerdi onlar be 
erik çalacaz diye komşu bahçeden 
yırtılırdı sökük elbiselerimiz 
dikenli telden geçerken. 
iğneler elime batardı, yüksük yoktu 
zaten yırtıkları dikmeye gerek de yoktu 
nasıl olsa en az on yıllık söküktü. 

ah ne günlerdi ama onlar 
ben havlardım sizin dış kapıda 
baban, evi köpekler bastı diye 
alır çifteyi çıkardı yola 
üç buçuk atan kı.ımızla kaçardık 
"yusuf abi" sesleriyle. 

seni bisikletle gezdirirkene 
her seferinde kaza yapardık 
bir keresinde ağaca çarpmıştık ya 
sende bu salaklık o zamandan kaldı ha
bir keresinde de o direğin tepesinde 
kuş yuvasının üzerine çıkmıştık 
hatırlıyor musun bilmem 
kuş yumurtalarından sucuklu omlet 
yanında amerikan salata yapmıştın 
bi'güzel afiyetle yemiştik. 

ah ne günlerdi onlar be 
yaptığımız bilye arabalarıyla 
yedi kilometrelik yoldan 
köyden dışarı çıkmasına çıkardık da 
dönmesi olmasa 
hadi arabayı taşımak neyse de 
bir de senin gibi şebeği taşıması olmasa. 

ah ne güzel günlerdi onlar be 
binbeşyüz lira verip, bembeyaz 
şahane bir posta güvercini 
almıştım o zaman 
sana mektup gönderip duruyordum 
nereden bileyim o salak güvercinin 
her seferinde yem diye mektubu yediğini. 

ah ah ah ne günlerdi onlar be
çalıların arasında oynaşırkene
bizi kı*****dan vuran Rüstem Amca
Çok pişman olmuştu da
Bütün hastane masraflarını üstlenmişti.

ah ne güzel günlerdi onlar be 
ben senden dayak yemiyim diye 
karate kursuna gider 
herkesten bi'güzel dayak yerdim 
ama iyi oldu bak 
Ahmet abinin küçük oğlu hasan'ı 
nerde görsem dövüyorum şimdi 
altı yaşında olması sonucu değiştirmez. 

ah ne günlerdi onlar be 
ben yine böyle oturur 
aptalca şeyler yazardım ya 
bu yüzden güzeldi 
onun için güzeldi o günler be 
ah be. 

19 Aralık 2000 

* gomane ve efkar : Hakkari'nin Şemdinli ilçesindeki iki dağ ismi 
* boğaz : istanbul boğazı. aşıklarımız şemdinli'deki dağlardan istanbul boğazı'nı seyreder. 
* çukurca, otluca ve güllüce hakkari'de, çamlıca ise İstanbul'dadır. 
* tamamen mizah olsun diye yazılan bir şiirimdir. okuyanlardan bazı kelimeler için özür dilerim. 

( Salakça Bir Aşk Hikayesi başlıklı yazı Atasiirsel tarafından 16.11.2012 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.