1
Aşkın buruk tadı vardı dilinde
Köprü altında öksüz çocuklar gibiydin.
Ellerin mor ellerin bom boş,
Giysilerin yüzün kir içinde olsa da,
Tırnakların arasına dolan sevgin
vardı,
Temiz.
Kuru ekmeğini bölüyordu ikiye,
Paylaşacak kimse yoktu.
Koca Dünyada yalnız başına.
Bundandır hazanları sevmesi,
Bundandır sarı yapraklarla
söyleşmesi.
Her yalnızlık senfonisinde hayaliyle
dans etmesi,
Bundandır.
Şarkıların güftesinde bulurdu kaybolmuş
sevdayı.
Ve yeniden aşık olurdu.
Kâh çöllerde Kays,
Kâh dağları delen Ferhat'dı.
Deli diye eğlense de çocuklar
Güler geçer aldırmazdı.
Bir köpek, bir de sarı kediyle dosttu.
Soğukta ısıtırlardı bir birilerini.
Karşılıksız aşkın eseriydi bu divane.
Martılar gibi özgür olmak,
Deniz de gemilerle kıyasıya yarışmak
isterdi.
Bir günlük yaşamayı göze alarak
Kelebek olup sarı papatyada
konaklamak,
Aşk-ı
kokusundan bulmak isterdi.
İri kara gözleri yorgundu.
Yorgundu;
Her gördüğünü 'o'na benzetmekten.
Yorgundu;
Herkeste ondan bir parça görmekten
Leyla’sın dan bir haber var mıydı
gelecekte?
Hayal kurmaktan yorgundu yürek.
Aşk avaresi,
Aşk sefili,
Yürek yalın yürek yangın…
Sevmeye ne kadar vardı hakkın?
‘’Ey koca yürek bir gün biride seni
anlayıp, seni sevecek’’
Gamze YAĞMUR
19.11.2012