Al çakıl taşlarım senin olsun
Verecek başka bir şeyim yok
Bir gün hatırlarsan gözlerimi
Gözlerimin izi sana kalsın
Sakın kimseler duymasın.
Uzak bir yerlerde, elbet bir gün, bir gün
mutlu olacağım
Alacağım yâdıma saçlarını
Ve gözlerine korkmadan bakacağım
Söylenmemiş şiirler söyleyeceğim sana
Islıkla türküler çalacağım
Uzanıp göklere bir bir yıldızlar
toplayacağım
Sonra bir nişandır diye saçlarına takacağım
Elbet bir gün bende mutlu olacağım
Gitmeden önce gözlerimi
Devirip bakıyorsam sana
Sonra yakıyorsam kendimi
Onulmaz sevdalarda;
Fısıldıyorsam aşkımı
Yalnız geceleri ve yalnız rüyalarımda
Suç bende değil,
Suç sende değil
Suç kimsede değil.
Balıklara yüklesem yükümü
Suçu bu hazana yıksam,
Düşen yapraklara yoldaş olup
Kötü rüzgârlara kızsam,
Alıp kör bıçağı
Söküp önüne atsam gönlümü
Çiğne desem, bas geç desem bütün onurumu
Bir çiğ damlasından alsam cüretimi
Bir kuşun kanadına yazsan aşkımı
Alıp alıp vursam başımı dizlerine
Gözünün bebeğine saplasam son umudumu
Rüzgârlara, yapraklara, hazana, aşkıma
sövüp saysam
Vakitsiz ateşlerde yansam
Çok kan akıtsam
İçime
Yalnız gecelerde, yalnız rüyalarda
Bahar olmadan yazı estirsen başında
Goncaya kavuşmamışken güle doysam
Yormasam, kırmasam, yıkılmasam
Aldırmasam sonbahar rüzgârına!
Ölmeden girsem mezara
Ve sana bu kadar âşık olmasam,
Dalıp dalıp gitmem uzaklara
Ve bu kadar gömülmem karanlığa
Uzak bir yerlerde, elbet bir gün, bir gün
mutlu olacağım
Seni de alacağım koynuma
Sarıp sarmalayacağım
Her şeyden azade
Herkese rağmen
Kimseler, kimsecikler dokunamayacak çocuk
dudaklarına
Gözlerinin namusuna kimseler ulaşamayacak.
Bir gitar çalacağız, bir türkü tutturacağız
Kimseler, kimsecikler duyamayacak
Bir efsun olacak
Dudağının kıvrılışı, gözlerindeki buğu
Çocukluğumun bayramları olacak gözlerimiz
Binlerce kelebek uçuşacak
İsyanlara öykünecek yüreğimiz.
Günahların kirinden ölüme sığınacak
nefsimiz
Kaçıp kaçıp gitmelere öykünecek
Ve beraberce
Ve birlikte
Ve hep
Beraber kalbimiz.
Biliyorum yaslardan beslenir aşk
Mutlu, mesut olmaz sonu,
Kan ve gözyaşı dökmeden temizlenemez
namusu!
Al senin olsun gönlümün çakıl taşları
Kıpkızıl güneş, umutsuz hazan,
Seninle birlikte ve ölüme rağmen
Bin bir geceden sonra yine çok yalnızım
Sol yanım üşüyor
Ve seni düşünürken çok kalabalığım.
Elbet mutlu olacağım ve elbet Kafdağı’nda
aşk.
Al senindir bu cihan
Tek kişilik bir ummandır aşk.
Al senindir bu ömrüm
Tek kişilik bir zulümdür aşk.
Al senindir bu hayat
Tek kişilik bir figandır aşk.
Al senindir bu can
Tek kişilik bir marazdır aşk.
Al senindir bu diyar
Tek kişilik bir zindandır aşk
Elbet gideceğim, elbet yalnız.
Son kuşlar uçuyor
Esiyor son rüzgâr
Ölüm yakın
Dağların ardında kızıl sultan doğuyor
Ben gidiyorum
Elbet seninle, elbet yalnız
Mutluluk,
Bebeğin dudağına sürülen bir süt
Ana kadar temiz ve namuslu
Güneşi de doğuruyor yine bir gün
Vakit geldi, vedalaşmaları sevmem
Sen burada kal, beni çağırıyor ölüm
Uzak bir yerlerde, elbet bir gün;
Bir gün………………..
Yaşar ÇETİNKOL