HER KADIN NAZLI ÇİÇEKTİR

Yüksek bir tepeye çıktım,uçar gibi,tek nefeste..
Yüreğim gümbürdüyerek çarpıyordu can kafeste!
Haykırmak,ağlamak için,avazım çıktığı kadar,
Belki de sakinleşirim;çığlıklarım işe yarar…
Bedenimi sarsıyordu zorlukla aldığım nefes,
Haykırışım kâr etmedi..Ne bir cevap,ne de bir ses…
Sanki bu ben,ben değilim..!Dolaşırken tepelerde,
Kuş olup uçmak istedim…Şu yemyeşil düzlüklerde…
Birden fırladı bir tavşan,çalılıklar arasından,
Yaydan fırlayan ok gibi,uyanarak uykusundan…
Akşamın koyu gölgesi şimdi daha bir başkaydı…
Sitemlerim,kırgınlığım,terkettiğim AŞKIMA’ydı…
Hüzünlü duygularımla,sanki mestoldum,bayıldım..
Serin akşam rüzgârıyla hayallerimden uyandım…
Az ötede,yükseklerden akıp-gelen,şırıl-şırıl,
Aşağılara uzanan nazlı dere..Pırıl-pırıl…
Öylesine bakıp-kaldım..Adeta geçtim kendimden,
Şimdi artık çok mutluyum,iki saat öncesinden..
Acılarım,çığlıklarım,hep tepelerde kalmıştı..
DERE, vefakâr DOST gibi,kederlerimi almıştı..
Aşağıda nazlı-nazlı akıp-giden sakin Dere
Sanki ruhumu götürdü,sessiz,asude biryere…
Hep çiçeklerle bezenmiş,sağım,solum,dörtbir yanım,
Başka türlü akıyordu şimdi damarımda kanım
Başbaşa kaldı tepeler,uçup-giden kederimle;
Öylesine mutluyum ki ,hafifleyen bedenimle…
Şunlar HATMİ,şu GELİNCİK,şunlar PEYGAMBERÇİÇEĞİ…
Kucaklamak istiyordum,ayrı-ayrı her çiçeği…
Şu MENEKŞE,şunlar MİNE,şunlar KADİFE ÇİÇEĞİ…
Şu YABANÎ ASLANAĞZI..Şurdakiler KIRÇİÇEĞİ…
Yamaçlarda,tarlalarda,tepelerde,eteklerde…
HIDIRELLEZ KAMÇILARI boyvermişler herbir yerde…
KADİFE ÇİÇEKLERİ’nın kimisi mor,kimi sarı,
Öpüp-koklayacak gibi,üstünde bir koca ARI…
Yolboyunca seyrettiğim güzelliklerdi hoş olan;
Gönüllere huzur veren,ruhlarımızı okşayan;
Papatya’nın güzelliği beni pek mutlu etmişti…
Kalmamıştı hiçbir derdim…Dertler beni terketmişti..
Canalıcı kokusuyla,koyu gölgelerde açan,
Darda kalmış yüregime huzur ve sükûnet saçan;
KOYUNGÖZLÜ PAPATYA’nın tutarak ince dalından,
Severek,öpüp-kokladım..o güzelim sarısından..
Seyrine doyum olmayan,çiçeklerin enhasından…
LEJÖNEDOR ÇİÇEĞİNİN SIKLAMEN KIRMIZISINDAN
Koklamağa,okşamağa,koparmağa kıyamadım..
Sevgilime vermek için bir buketcik yapamadım..
Neş’e yumakları gibi yuvarlanıp,eve geldim..
Bu,sanki bir geliş değil..Coşkuyla akan bir seldim!!
“..Sen ne güzel kokuyorsun?! Ne süründün gene böyle??
Gel,hele-geeeel!!Neredeydin?! Bu koku ne?! Çabuk söyle.!!”
(Meraklı tazem)soruyor..huylandı ya kokulardan..
ÇİÇEK KOKULARI SİNMİŞ..Bu kokular hepsi Ondan..
GÜL’ÜM,SENİN KENDİ KOKUN,onların hepsinden hoştur..
Hakkımda düşündüklerin hepsi yanlış,hapsi boştur..
Ruhum daralmıştı biraz,kırlara uzandım şöyle..
Sakinleşip,sana koştum..Nasıl soru sormak böyle???
Erkek,seviyorsa,şayet,HER KADIN NAZLI ÇİÇEKTİR..
Benim GÜLÜM,BENİM İÇİN,HAYATIMDA BİRDİR,TEKTİR..
Cemalettin ! kızmayasin..EŞ’in elbet soracaktır..
Ba’zan da sorularıyla seni biraz yoracaktır…
Aslında fane da olmaz..Bırak birazcık kıskansın..
Belli etme! O da seni yaramaz bir çapkın sansın..(!)
ÇİÇEK DEDİN,BÖCEK DEDİN..ABUK-SUBUK LÂFLAR ETTİN..
BELLİMOLUR..? SEVGİLİNİN GÖNLÜNÜ BELKİ FETHETTİN..(!)
—–Mehmet Cemalettin Bayhan-ERDEK-11.05.2007

( Her Kadın Nazlı Çiçektir başlıklı yazı CEM SULTAN tarafından 26.12.2012 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.