.





sustukça anlıyorum
canımı acıtıyor bu rüzgar
düşün
bir gülüşün ardına saklanmış neler var
ellerim çatlamış soğuktan
çok uzakta bir bekleyenim var gibi
bakıyorum şimdi boşluktan


üzerine giyindiğin gömleğin susmalı
üşümeli kazağın ki hatırlayasın
seni terk etmeyen sıcağı

sarılacağım daha kaç akşam vakti yokluğuna
kar telaşını saklarken koynunda bulvar
kalabalıklar yoklarken son durağı
 
buluşmalı göçebe kuşlar
tırnağının ucunda
ve en fazla çocukları ağırlar
insan seslerine aşina kaldırımlar
ağlama
uğurlayınca yeni yetme sevdaları
tütün kokan akşamlar

gece
her şehre bir can dikince yıldızlar
beklemek boşuna de haydi
sevişmekten ötesi haram
öpmeli insan yeri geldikçe
ayın şavkıyan yanından
yalan

attık zarları
bahtımız tamam
kelebekler uçunca koşacağız birlikte
gür saçlı mumlar yakıyor zaman
ışıldasın diye karanlığımız
nafile

kaç ömrü saklayan
koca koca konakları geçiyorum ardından
boyanmış sandalyeler
birbirine dost kahvehaneler
aklıma düşer güzel kokulu bir mektup
içinde çiçeğin
loş ışıkta sureti kaybolan pullar

dönüp duruyorlar aşk uğruna
mevlevi heykeller beyaz
seslerini kırk yerinden bölüşen ağıt kara
masum durur sinema afişleri hep böyle
aldırma
üstünde "bir veda havası" saklar

kırıldı mı yoksa avucumuzda
mor çiçekli güneşlerin
düştükçe aşktan uzağa yaşlanıyor bu dünya
yaşlanıyorsun
kapattım uhdesi gönlümüzde eksilen gurbetin
yarı açık gözlerini
sevin



( Mor Çiçekli Güneşlerin başlıklı yazı NeclaKezbanT tarafından 1.02.2013 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.