Duvarına yaslandığım bir köy eviydi
Çamurdan sıvaları ağlardı her yağmurda
İki göz odası sofaya çıkardı, sofası çocukluğuma
"Hay ocağı sönesiceler" intizârıydı gelin bacının
Hem elinde çubukla kovalardı bizi de hem gülerdi
Sinerdik o evin kâh harımına, kâh damına
Nasıl da sığardık bilmem ki azıcık duldasına
Çocuktuk ya hani, ondandı zahir..
 
Dağlarına yaslandığım bir köy yeriydi
Yurdum kadar mahzun, yurdum kadar dimdik
Kâh yücesine çıkıp bağırır, kâh engininde dinlenirdik
"Hay Allah iyi edesiceler" duasıydı Osman Emminin
Çama çama erik dağıtırdı dağdan her gelende rahmetli..
Geceleri yıldızlara bakıp da ne masallar derdik
Meğer gerçek olmazmış masallar, "olur" derdik
Çocuktuk ya hani, ondandı zahir..
 

Sözlerine hislendiğim bir köy türküsüydü sanki
Anadolum kadar güzel, Anadolum kadar yalın
Kuzulara yanık yanık çağrısıydı sanki koyunların
Geçmiş yazlar kadar uzak, çocukluğum kadar erişilmez..
Efsâne yazmak yazılmıştı alnıma son demde, neyleyim..
Beni artık götürüp, bir uçurumdan aşağı atın!
Mezarımı yârin şehrine karşı yapın.. ve mezar taşıma yazın
"Âşıktı ya hani, ondandı zahir.."

 
Serap PALA
( Ondandı Zahir başlıklı yazı Serap PALA tarafından 20.02.2013 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.