Yaşadıklarımı heybeme alıp uzun bir yola çıkmam gerekmişti artık.Gerekti çünkü elimde hezimetlerden kalan beni de,tüketiyordum bu kentte.
Ama yaşadıklarımın hepsini alamamıştım yanıma.Kök salan kocaman acılarım da vardı
Filize açan dalları olan mutluluklarım da. Geride bıraktıklarım( hasretliklerim mi demeliyim?), önümdeki bilinmezlikler ve zihnimdeki düş kırıklıkları; sığar mıydık tek kişilik bir otobüs koltuğuna?
Sığdık…Hepimiz sığdırmıştık(üstelik bunların yanında kucağında bebeleriyle oturanlar bile vardı)

Akıyordu otobüs yollarda.Hayat gibi.Hayatta akandı hızlı yavaş bilemem.Çünkü bu tanım değişiyor zamanın içinde yaşayan insanların baktığı yere göre.

Bana hep zamansızdır olan biten( neye ve kime göre zamansızlık,asıl zamanını bir olgunun,kim bilebilir ki?)

Loş ışığında uykulu gözlerle fısıldıyorum Tanrım ben neden korkmuyorum bu bilinmezlikten?Korkmuyor muydum, umursamıyor muydum?
Korkmuyorsam bu tehlikeliydi…Kaybedecek şeyi olanlar korkardı benim yok muydu?

Hep eksildim yaşamın koynunda ben.Hayat bana hep borçluydu bana kalırsa.Hak etmediğime inanmıştım ama hep hak etmediğim sonuçlarla karşı karşıya kaldım.

Mola verilse ben ara versem bu alıp vermelere diye düşünürken gözlerim uykuya kapandı.Teslim oldum artık arbedeme.Birazdan yeni gün doğacak.

Evet hayat,gücüm tükenmedi hâlâ varım buradayım.Ya gelen gün başlangıç gerçeği ile gelsin bana yada bu teslimiyet sonsuzca sürsün…




Yazıya içtenlikle katkılarından dolayı sayın Arif Arifoğluna teşekkür ederim..
( Yalnız Yolculuk başlıklı yazı ezgi-oykum-- tarafından 30.08.2009 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.