TAKLİT
VE ŞİİR
Taklit, düşünceyi susturan, fikri gelişmeyi yerinde saydıran, kişinin iç
zenginliğini donduran, fikir ve görüş beyanını askıya aldıran, kolaya ve basite
sığındıran, yeni olmayan şeyler meydana getirerek kendini avunduran, insanın
kendi kendisini aşmasını engelleyen zararlı bir alışkanlık ve çok yanlış bir
davranıştır.
Taklit, özellikle şuursuz ve cahilce
taklit, beraberinde teslimiyetçiliği getireceğinden çok zararlı ve telafisi
imkânsız neticeler doğurur. Kişiyi hazır formüllere alıştırıp düşünce ve ruh
dünyasını karartır. Kişileri serseri, serkeş, sevimsiz, inzibatsız, insicamsız,
boş ve kof işlere yöneltir. İnsanın kendisini bilerek başkalarına sömürtür.
Taklitçi insan, düşünemez, araştırma gereği duymaz, sürekli başkalarından kopya
çeker. Hiçbir zaman ileride olamaz. Her zaman taklit ettiği insan ve
toplumların arkasında yayan ve yavan kalır.
Şiirde taklit tam manasıyla bir felakettir.
Şair kendi gönlündekileri kendine has bir dille dillendirmelidir.
Başka bir şairi taklit yoluyla yazan, her zaman o şairin gölgesinde
kalır ve bir daha da o şairi asla aşamaz.
Şiirin mayası ve manası taklit değil, kendine haslık, orijinalliktir.
Kalıcı
şiirler, başka şairleri taklit eyleyenler tarafından değil, kendi sesini
bulanlar tarafından yazılan şiirlerdir.
Ne
mutlu taklitten sakınanlara.
Fikri HAKLI