Gel gayri
hanı fakıt oldu, hofff
esger
olalı
gündüz hayalımda,
gece
düşümde
bi nekdibin gelse oğşar bobanı
bi selamın bile çok bu garibe
i(n)san olan i(n)san el gadak da
garısına yazma mı …
…
Allah ne verdiyse;
anana, gardaşlarınaaa,
dedenee, ebenee,
halalarına, dezelerine,
emmi-dayı uşaklarına,
uzak yakın öte ma(ha)lledekinnere
sankı seni benim gadak öğseyen var da
var mıı?
..
sen gelmedikten keyri
seni getirmedikten keyri
ne(y)neyen nekdibi
ne(y)neyen
guru guru selemi
Allahın zalımı
ay eşşe(ği)n eşşek sıpası
gel gari …
eşşeg
dedim dee
gıyaman gıı sanaa
emme az bile demişiyin valla
gatırsın seen
..
sende gatır inadı var
ülen bu garı ne deyyo
ne isdeyyo
senin gulak verdi(ği)n mi var…
umurunda
deği(l) valla
gelmen uçu(n) neytmek ilazim
nekdip yazman uçu ne!!?
bu cü(v)absız kaçıncı nekdibim
ay! donuzun donuz dölü
ses versene leeyn..
öldün mü ..
..
hhooohhhfff
hasdamın
sarimin ulen
i(n)san olan i(n)san
nassı gelivimez
böyle gel deniyokan(a)
isdeniyokan(a)
öğseniyokan(a)
uzatma hadii
gel garii
geell
gel garii…..
bekmez
köpü(ğü) horaz bile
ötmeden önşe bi parpıldar[1]
i(n)sanın içini galdırı ya
…
ben; düdük öttürse bi makene
yaddan yabandan biri ğelse
damda başında ak-köpek hırlasa
gecenin geç yarısında
gonşuların sürü köpekleri havlasa,
ulusa,
ürse
ya(hu)tta aşşadan bi ünneyen olsa
eşşeğ anırsa
seni geldi sanıyon
seni
ğeldi deye
mücüde ediyollar sanıyon
arbılıyon cama
atılıyon dama
seğidiyon gapıya,
varıvırıyon soka(ğ)a..!
emme narasıın gamıdıp galıyon
merdimen başında
bi ğören ossa..
eller görse ne demez, emme
bana ne..
neyye
gelmen sen!
bi ğün gelivi de bayram edeyin len
olmadan gedesice..
senin.. aldırdığın mı va(r) halıma
düne ğözeli garına..
ooofff
offffff!!
valla billa şart ossun
bi Allah bi ben bilirin
çekdiklerimi
yetti gari
geell
gel gari…….
horaz
dedim dee
garatavık gurk oldu ..
geçen sene
anan Aşşaçeşme’nin hatılına basmış, seni(n)kini,
on sefer hatıla bassan nol(a)cak,
ben gibi…
…
senin garatavık
gene “guurk”,
gene “gurkk!”
ben de dutdum, holluğa[2]
basdırıvıdım,
valla aklım ermez neyye
dığan garasına beledim yımırtaları
üş
hafta demedi.. çif çif çif!!!
o oniki bülüş;
anaç[3]
garatavık çaa(ğ)rdımı
görsen nas(s)ı toplaşıvırıyollar
bülüş gadak olamadııın
hinci “boyu devrilesice” de(y)ecen…
olma(ya)cak
bi tek sen!!,
senn
dönmeyyon
kendini öğsetmeyi matah sanıyon haral;
.. deli!
seni nassı göresim geldi[4],
nası
öğsedim, bilemen
horata deği(l)
vallaha-billaha delirecen,
yollara düşecen,
acındırıyon[5] filen sanma
vallaha
billaha değii(l)
ayıı!,,
“dulgarı çocu(ğ) de(ğil) mi
Alla(hı)n
deblesii[6]
ne bile(yi)n ne güna(hı)m m(v)ar ki..
memleketde etdirseler ya
hu esgerciliği
Hacı Hasanın eşşeg govaladı(ğı)[7]
anayın kül döktüğü yellerde[8]
[1] parpıldamak / parpılamak : kanat çırpmak
[2] holluk: folluk, tavukların yumurtlamak ve civcivlemek için bekledikleri yer
[3] anaç : yavrulamış, yavrulamaya iştahlı, yavrularını kollayan
[4] göresi gelmek : özlemek, hasret gitmek
göresemek : hasret duymak
[5] acındırmak: muhatap olunanın halimize acımasını sağlamak
[6] deble: saygısız kaba, sorumsuz,
[7] Hacı Hasanın eşek kovaladığı yer : köyün hemen kenarları
[8] anayın kül döktüğü yer: küllük, evinizin yanı