evlerdeki bayramlaşmanın hemen arkasından,
ellerde yemek kaplarıyla
her bayram Macar Odası’nda
toplanırdı bizim mahalle
yaşlı kadınlar basamakları tırmanmaktansa
ellerindeki kapları uzatır hanaydakilere
oturmak için
dört-beş sofrada
yer bekler çoğu,
bir muhabbet bir neşe
şehriye çorbası, nohut, kuru fasulye,
koyun yoğurdu,
kuru patlıcan, bamya,
tenceresi küçük kapakla kapatılıp,
üstüne taşla bastırılarak
pişirilmiş yaprak sarma,
sırça[1] sahanda taş yoğurta çılbır,
üstüne tereyağda pulbiber
soğan doğranmış kavurmaya
sadece soğan kavurmada
“-sovuk suyuna(n) eyi geder”
ekmek çıkısına müracat
önceden yufka tavlanmıştır
Ismahandan bal,
Döndü Ebeden sarığıburma
olmadı yemiş dondurma[2]
döğülmüş nohut kavurgasından
baklava,
baklava,
baklava......
çocuklar; tüm evleri dolaşırlardı bayramlarda
her evden patlamış mısır ya da
nohut kavurga
akide şeker çok sonra...
zengin evlerinde bayramda lokum çook çok daha sonra..
bebek emziğine lokum da, somruk yerine
yaşlılar için kavuta tozşeker ekelerler
derken “Çıtır Aşa” bakkalda envayı çeşit şeker
çizilisi, nohudu, fasulyesi,
Konyanın -Mevlana Şekeri-
topak-halkalı akideler,
yeşil-pembe mat şeker,
bir de naneli; genzinizi hoş eder..
[1] sırça sahan: çinko da denirdi kastedilen emaye, tabak
[2] İncir dondurma: bölünmüş kuru incir, çiğ sütle adeta ezilerek halledilir, pişirildikten sonra örtü altında bekletilerek dondurulur
Resim Çoban Yıldızı
SON YAZILARIMDAKİ YORUMSUZLUKTAN DOLAYI
BENİ OKUYANI OKUYACAĞIM..
ne ben ne başkası dünyaya şiir okumak için gelmedi.. ya da siz en yüce şiirin şairi değilsiniz..