ve besmele
"-bismillah-u Allah-u Ekber"
….
“-bıhhh[1]”
kemiği buldurana kadar
bastıra kanırta keserler
kıpkırmızı,
buğulu bir sıcaklık dizgirir[2]
kan akması kesilene
kurbanın debelenmesi bitene
kadar bıçak kurbanın üstünde bekler
imam "-Allah kabûl etsin" der
bıçaklarını kaptığı gibi
sıradaki komşunun kurbanı kesmeye gider
kelle ayrılır bedeninden
pufrulup,
yüzmeye arka ayaklardan başlanır
maharet sergilenir, tez elden
tuluk çıkarılacaksa ona göre,
ve illa deri tuzlanır.
akciğer şişirilir,
kurban eti üç pay edilir
üleştirilir..·
bir payı şuna, bir payı buna
bir payı da ehliyala[3]
“-şeer yerlerinde bakıyon da
kimi kellesini-paçasını üteleyo
kimi garnını-bağırsağını temizleyo
valla biz içyağını bile almayız
donyağını[4] da bek yeyen olmaz”
“-bi de beğenmezler,
senin haşgaş yağını”
“-hakgaş yağ(ı) olmadan
neyinen etçe(ği)mişiyiz
kösmeyi[5], hamırsızı,
dolazlı dığan çöre(ği)ni,
gatmerin dadı mı olur heş ay bacım,”
“-hele dolazına gavırınça
hankı bişmişe gatılmaz haşgaş yağı
ne kokusu, ne acısı, ne yavannığı
ağırlığı-mağırlığı galmayvırı
bizim köy yerinde şeerli ğibi
sırıncıyan var mı
neye,
abamın dediği ğibi
dolazına kavırınca
ağırlığı-mağırlığı galmayvırı”
Ciğer kavurma
ilk önce kuyrukyağıyla kızartılmakta ciğer
böbrekleri en sevilen-kollanan oğlan yerdi
domates, kırmızı-karabiber
yeni toprak testiden buz gibi su iyi giderdi
“mubarek bayram olmaycağdıdaa
çay sovanını dayancağdık çomaca”
"-ne demiş atalarımız" derler
ve kendileri devam ederler
"-ye tatlıyı içme suyu
yanarsa-yansın,
ye etliyi hürplet suyu,
donarsa donsun."
hem muhabbet ederler
hem yerler,
sofradan kalkarken
"-Allah bereket versin" derler
çocuklar
"üstünü sofraya silker"ler
erken davranıp sofrayı terk edenler
“biz yedik Allah artırsın
sonratdan galkan sofrayı galdırsın”
öğleye doğru tavsırdı[6]
bayram koşuşturmacası
bu defa da çocuklarda
şeker sayma yarışı
ve saklama telaşı.
“-oluvucağı bu üç-beş haneli köyde
şeherde iki akraba zeyaretine
ğetsen bi uşdan bi uca
ağşama ğadar varılıp dönülmez bile
araban da yoğusa;
bekle bobam bekle”
“-Yalavaşda ikinci ğün damatlara
el değmedik bi zini baklava
hemi de ilk ğöz ağrısı,
eski yeni yok her damada
bizim yeğen hu nası,
bu nası acabına ola
deyelek her zininin dadına bakmış
tabi kimse de farkına varmamış
ertesiğün Mırı Şabanın damatlarda
surat bi ğarış”
[1] bıh: (çocukça)kan akıtmak, bıçakla kesmek, boğazı (ya da gösterilen, işaret edilen yeri) kesmek
bıh etmek: bıçakla kesmek, bıçaklamak, örn. Kurbanın kanının akıtılması
[2] dizgirmek: fışkırmak,
· kurban eti üçe taksim edilirerek bir pay ev sahibinin ihtiyacına ayrılır.. bir payı bayramda gelenlere ikram edilir.. diğer pay ise kurban kesemeyenlere, fakir fukaraya kimselere hissettirilmeden ulaştırılmalı ve erkenden onlarında sanki kurban kesmişler gibi et yemiş olmlaları sağlanır..
[3] ehliyal: evlad-ü ıyal yani eş ve çocuklar, aile kasdediliyor ise de
ehliyalın tam anlamı yal ehli, yani köpek demek oluyor. Burada olsa olsa zaman içinde kelimenin artniyetsiz olarak şekil değiştirmesi olabilir.
[4] donyağı: iç (sakatat) yağlar kavrularak, dondurulup saklanır, daha sonra kullanılır
[5] kösme: ince uzunca çörek, genellikle taze iken yenmesi için, bolca katkı konulan çörekcik
[6] tavsamak: tavı kaçmak, önceki gibi kalabalık olmamak, dağılmak