Anadolu
Ana dolu
Yanıktır
yüreği
Gamlı
gözlerinin bakışı kederli
Saçları
yıldızlı
Ana dolu
Anadolu
andolsun
ademden bu
yana anılır adın
Daha dün
sayılır
Nispet etsen
İsa miladı
Gerçekte hiç
olmayan
Mitolojik
tanrıların
Ve
sanrıların
Kapanıp secdesine
Kurban
adarken insan
Korkunun
eşiğinde
Ve İsa’dan
önce Musa
Sallanırken
Nil
de ki beşiğinde
andolsunki
Anadolu’sun
……………
Zulmüne
uğramışsın zalimlerin
Kaç
kız’ı,kaç oğlu
Bakışları
doğulu
Gömdü gözüne
Saplandıkça
bağrına hançer
Ne
medeniyetler
Geldi geçti
Her birinden
ayrı iz
Bilinmez
Anadolu
Çözülmez
Kıl çadıra
bağdaş kurmuş,kendi içinde bir giz
…………….
Anadolu
Ana dolu
Alnında acı
yazgısı
Alnında
çizgi
Her çizgisi
bir başka ezgi
Gözünde elem
ömründe
keder
Arş’a
yükselirken figan,feryadı
Figan eder
Mevla’m der
Yaz güneşi
bakışlı
Merhamet
sıcağı
Vicdan
sıcağı
ilmek ilmek acısı nakışlı
Yüzünde
yüzyılların heybeti
Elleri
bereket kokar
Ana dolu
Anadolu
……………
Ana doludur
İsmi ana’yla
başlar
Ne cenklere
girmiş
Ne savaşlardan
çıkmış
Ve uğrunda kesilmiş
nice başlar
Namusa
tutunur
Oğul ve
kız’ı
Her biri
Ayrı bir
manada sızı
Çağlardan
çağlara geçen zamanın
Toprağın
doğurduğu yeridir
Ateşi olmadı
kara dumanın
Alnı ak
Başı dik
Öteden beri
adem’dir kendini bilene
………..
Hangi kudret
muktedir ki
Adını siler
Ve kılıç
biler
Geldi de
geçti
Bir avuç
toprak alamadan bağrından
Asır’dan
asır’a nice nesiller
……………..
Rahminde
başaklar büyütür boy boy
Ne kılıçlar
çekildi
Ne cenkler
Ne başlar
verildi güzelliğine oy
Nerde şimdi
nerde Anadolu
Nerde sana
malik
Kesilmiş
hanedanlar
Nerde tarih
sayfasında
Kalmış
saltanatlı soy
Anlasa
Anadolu
Seni bir
yürek anlar
………….
Anadolu
Ana dolu
Saçında
yıldız
Alnında
çizgi
Gözünde
keder,yüzünde heybet
Dilinde
türkü,dilinde ağıt
Ellerinde
bereket
Sırtında
yük’ü yanık dünyanın
Salık vermiş
semadaki seda’ya
Gözleri acı
gördükçe
Yüz’ü dönük
Hüda’ya
Ana dolu
Anadolu