Değerli dostlarım tazminat davalarındaki zamanaşımı konusundaki bilgilerimi sizlerle paylaşmaya çalışacağım.
Zamanaşımı süreleri B.K.Md.60, KTK.109/1 ve 109/2'e göre farklılık göstermektedir.
Şöyle ki;
Borçlar Kanunu Md.60.: Zarar ve ziyan yahut manevi zarara ilişkin bir dava, zarara uğrayan kişi zararı veya failini öğrendiği tarihten itibaren bir sene ve fiilin vukuundan itibaren on senelik zamanaşımına tabidir.
KTK.Md.109/1’e göre Motorlu araç kazalarından doğan maddi zararların tazminine ilişkin talepler, zarar görenin, zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak iki yıl ve herhalde, kaza gününden başlayarak on yıl içinde zamanaşımına uğrar.
Dava, cezayı gerektiren bir fiilden doğar ve ceza kanunu bu fiil için daha uzun bir zamanaşımı süresi öngörmüş bulunursa, bu süre, maddi tazminat talepleri için de geçerlidir.
Zamanaşımı, tazminat yükümlüsüne karşı kesilirse, sigortacıya karşı da kesilmiş olur.
Sigortacı bakımından kesilen zamanaşımı, tazminat yükümlüsü bakımından da kesilmiş sayılır.
Kural olarak uzamış zamanaşımı haksız fiili işleyenler ve onların failine katılanlar için söz konusu olup, istihdam eden ve malen sorumlu olanlara uygulanmaz. Bu esas kural olmakla beraber 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanununun 109/2 nci maddesinde “Dava cezayı gerektiren bir fiilden doğar ve ceza kanunu bu fiil için daha uzun bir zamanaşımı süresi öngürmüş bulunursa, bu süre maddi tazminat talepleri için geçerlidir” hükmü vardır. Bu hükmün doktrin ve kararlar ışığındaki yorumu şöyledir;
KTK’da tazminat yükümlüsü sürücü ve araç işletenidir.(Yargıtay kararlarına göre istihdam eden). Bu nedenle KTK.109/2’ yi yukarıdaki prensibin istisnası özel hüküm olarak değerlendirmek ve trafik kazalarında doğan ve suç teşkil eden haksız fiillerde uzamış zamanaşımını malen sorumlu olanlar açısından da genişletmek gerekir. (Ayrıca bu konuda Yrg.Hukuk Gn.Krl.27.06.2001 gün ve E.2001/4-72, K.2001/547, Yargıtay 11. Huk.Dairesi 14.04.2005 gün ve Es:2004/7242 K.:2005/3650, 4 ncü Huk.Dairesinin 23.01.2005 gün ve Es.:2002/9945,K.:2003/760)
Değerli arkadaşlar trafik kazalarında açılan davalarda yasanın 109/2 nci maddesinde öngürülen ceza zamanaşımı sürelerinin uygulanacağı kişiler, yalnızca eylemi işleyen sürücü ve yardımcıları değil, motorlu taşıtlarla ilgili yasanın 85/Son maddesine göre işleten ve araç işleticisi,girişimci,araç sürücüsünün veya aracın kullanıcısına katılan yardımcı kişilerin kusurlarından kendi kusuru gibi sorumludur. İşleten kavramı 85 nci md.ye 17.10.1996 gün 4199 sayılı yasa ile araç sahibi ve işletenin yanı sıra “motorlu aracın bir teşebbüsün ünvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde motorlu aracın işleteni ile bağlı olduğu teşebbüsün sahibi” işleten sayılmıştır.
Motorlu araç kazalarında tazminat yükümlülerinin birbirlerine karşı rücu hakları, kendi yükümlülüklerini tam olarak yerine getirdikleri ve rücu edilecek kimseyi öğrendikleri günden başlayarak iki yılda zamanaşımına uğrar.

Değerli arkadaşlar özetlemek gerekirse, trafik kazalarındaki maddi ve manevi tazminat davalarında zamanaşımı, yaralama veya ölümle sonuçlanması halinde KTK.Md.109/2’e göre dava zamanaşımı kadar uzar.Yani ceza davasındaki zamanaşımı süresi kadar uzar. Örnek: Trafik kazasında bir kişi ölmüşse(TCK.455/1) veya bir kişi yaralanmışsa(TCK.456/2) ceza davası zamanaşımı süresi TCK.M.102/4’e göre beş yıldır.

Kısaltmalar:
KTK.: Karayolları Trafik Kanunu
B.K.: Borçlar Kanunu
TCK.: Türk Ceza Kanunu
( Trafik Kazalarında Zamanaşımı Süresi, başlıklı yazı Aforizma tarafından 30.10.2009 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.