Yazar, yağmurlu bir akşam alır kalemi eline… Yazıyı yazarken bir yandan o çok beğendiği yağmur damlalarının sesi, bir yandan da gök gürültüsünün sesi yankılanır kulaklarında… Ama buna rağmen dikkatini toplamaya çalışarak başlar yazısına…

“Bu yazıyı yazmadan önce epey düşündüm… Elimden geldiğince empati yapmaya çalıştım… Çünkü burada 2 ünlü yabancı şairin sözlerine biraz karşı çıkacak biraz destek verebileceğim… Karşı çıkacağım çünkü birisinde kısmen birisinde tamamen bir genelleme mevcut… Daha önce benzer konulu yazılarımı okuyanlar bilirler, bir genelleme olursa eğrisini doğrusunu mutlaka kaleme almaya çalışırım… ” diye yazdıktan sonra yazarın yüzünde bir tebessüm oluşur ve kısa bir aradan sonra yazısına devam eder…

“Söz konusu yazarlardan biri; 'Unutma; bir kalbi kırdıktan sonra özür dilemek fayda sağlamaz. Bil ki; telafisi olmayan şeylerin, izahı gereksizdir.' şeklinde bir söz söylemiş. Bu sözün sahibi yazar, 'kısmen genelleme mevcut' dediğim yazardır. Kısmen dememin sebebi son cümledir. Evet, telafisi olmayan şeylerin izahı gereksiz olabilir. Bunu söylemesi, bir önceki cümlede yaptığı genellemeyi kısmen de olsa belirli bir kıstas içerisine alıyor gibi… Ama tabi ki bu da tartışılabilir… Çünkü telafisi olmayan şeylerin aslında bilinmeyen bir gerçek yönü olabilir… Bunu o an için bilmek; salt bir çoğunlukla mümkün olamaz… İster kader deyin buna isterseniz hayat… Bir sonraki yazarın da sözüne değinip en sonunda karınca kararınca fikirlerimi açıklamak istiyorum…”

“Diğer yazarımız ise; 'Kalbi kırdıktan sonra gelen özür, doyduktan sonra gelen tuz gibidir. İhtiyaç kalmaz.' şeklinde bir söz söylemiş… Bu sözün sahibi yazarın sözünde ise bir tam genelleme mevcut diyebilmemiz mümkün… Çünkü belirli bir kıstas konulmamış… Aslında buradaki söz kısa olduğu için pek de anlatılacak bir şey yok… Çünkü burada anlatmak istediklerim zaten son kısmın içinde mevcut…” der ve derin bir nefes alır… Bu arada dışarıdaki yağmur şiddetini azaltmış ve biraz daha sakin yağmaya başlamıştır…

“Her insan hata yapabilir ve yapar. Kimse mükemmel değildir… Ama hiç kimse mükemmel değil diye hiç kimsenin yaptığı hatalar bağışlanmaz, dilediği özürler kabul edilmez diye bir kanun yok… Burada çok belirgin ama bir o kadar da ince bir çizgi var aslında… Kimi insanlar birçok farklı etmen yüzünden hataya düşüp başkalarının kalplerini istemeden, bilinçsizce kırabilirler… Bu tip insanlara birkaç imkân daha verilebilse, belki de yaptıkları hataları telafi edebilecekleri gibi başkalarına karşı da hata yapmalarına mani olunabilir… Bu mümkün… Mevlana’nın çok meşhur sözüdür; 'Gel, ne olursan ol yine gel… İster kâfir, ister Mecusi, ister puta tapan ol yine gel. Bizim dergâhımız ümitsizlik dergâhı değil. Yüz kere tövbeni bozmuş olsan da yine gel.' sözü…”

“Tabi böyle ders alanlar olduğu gibi özür dilemeyi alışkanlık hâline getirip sürekli işlenen suçlar adına özür dileyerek, girdiği ve girmeyi planladığı pisliklerden sıyrılmayı planlayanlar da mevcut… Yani kimisinin dilediği özür kabul edilmez… Çünkü kabul edilen her özür, bir sonraki suç için gerekecek zemine atılan ilk adım olacaktır…” Yazar, yazının biraz fazla uzadığını düşünerek artık son kısmına geçer…

“Aslında tövbe etmeyi de bu bağlamda yüce Yaratan’dan bir af, bir özür dilemek gibi düşünebiliriz… Hatta belki de bu yazıyı anlatabilecek en güzel örneğin bu olabileceğini söyleyebiliriz. Tıpkı Mevlana’nın bahsettiği gibi… Biz kullar muhakkak hata yapıyoruz bir şekilde… Eğer biz, bizi Yaratan’dan af dilemezsek, özür dilemezsek hâlimiz nice olur? Özür dileyip hatamızdan ders almamız lazım ki hatalarımızdan kaynaklanan sorunları bir nebze de olsa çözebilelim… Ama bir de tövbenin kabul olmadığı yerler var… Allah’a ortak koşmak ve bu iddiayı savunarak can vermek, bunlardan birisi mesela… O yüzden özür dilemek yada dileyememek arasında oldukça belirgin ama bir o kadar da ince bir çizgi vardır…”
 
( Dilenebilen Ve Dilenemeyen Özürler başlıklı yazı 4harf1kelime tarafından 17.10.2015 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu