Buğulu bir ilkbahar sabahına
Ağrılar içinde merhaba dedim
Dışarıda ince ince yağan yağmur
Doldurulamayan boşluklardan
Sızıyor âdeta

ki

Ben her defasında gidişinle
Kahroluyorum
Yağmur dışarda değil,
Sanki yüreğimde yağıyor
Delicesine...!

Bir zamanlar beraber baktığımız
Pencereden 
Şimdi ben sensiz  bakıyorum
Yağan yağmura, 
Yağmurdan sessizleşen sokağa
Bahçede ki devasa
Çam ve kavak ağaçlarına

Fakat
Ne gariptir ki hiç bir şey
Görmüyor, hissetmiyorum
Kalbim tekliyor, yüreğim daralıyor, 
Nefes alamıyorum...!

Halbuki 
Varlığın ne çok sevdirmişti
Kapalı havaları
Pencereden bakarken,
Gördüğümüz her şeyden
Sevdamız nasiplenir, 
Kavak ağaçlarının gölgesinde 
Sürgün verip büyür de büyür dü
Çam ağaçlarının heybeti
Her duvarı 
Sevda diye ağlayan yuvamızın 
Temeli kalesi olur da
Can bedenden çıksa da 
Yüreklere kazınan sevda 
Bitmez Baki...!
dedirtirdi

İki kalpten fışkırarak 
Tek kalpte can bulan
Sevdamız gibi
Bakmaya doyamadığımız
Görmek için can attığımız
Göğe yanyana uzanırken 
Tek ağaç görüntüsü veren
İki kavak ağacını görmek için
Bir zamanlar sonuna kadar 
Açtığımız perdeleri  
Şimdi görmemek için sıkı sıkı 
Kapıyorum...!

Kavak ağaçları hala orda
Bütün heybetiyle 
Göğe yükseliyor
Yağmur yine yağıyor...!

ama

Yüreklere Biz deye kazınan 
Büyük sevdadan
Geride kocaman bir
BOŞLUK ve BEN...!
bırakarak

03.02.2016 Ankara P.ÇETİN
( Boşluk Ve Ben başlıklı yazı Kara kız tarafından 21.03.2016 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.