HOŞÇAKAL BEYHUDE HAYAT HOŞÇAKAL
Ömür denilen hayat geldi geçiyor
Paha biçilmez sanılan herşey,
Hayat denilen amansız yolda
Bir varmış bir yokmuş...
Bana biçilen kısacık ömürde
İyi, kötü denilen hayata dair ne varsa
Heyhat hayat heybeme attım gidiyorum
Bak, sen değil miydin ..?
Karanlıklar üstüme zifiri karasıyla çökerken
"Güneş doğmaz!
Sabahlar olmaz!
Bu sevdadan gel vazgeç!"
diyen
İşte gel, gör bak
Ömrümün son demindeyim
Vuslat ateşi içimi yakıp kavuruyor!
Hicranla vedalaşıp arkama attım,
Geçmişin izbe, hasta izlerini,
Bilesin!
Şafak vakti geldi çattı, tan ağırdı!
Ezan sesleri arasın da
Hülyalı düşlere dalıyorum!
Şahadet şerbetinin tüm ışıltısı,
Gözlerimi kamaştırıyor!
Yüreğimi yerinden söküp
Uçsuz bucaksız, deniz derya
Yeşillikler diyarına savuruyor!
Artık demiyorum sana
Gel gör halimi nicedir?
Eğer bir gün tuğba ağcının dibinde
Vuslata erersek,
Bil ki seninle olan kara defterim
Ebedi bir huzurun Gölgesinde
Heybemle birlikte kara toprağa
Sır olmuştur bilesin!
Artık var git yoluna hayat!
Bırak git peşimi
Bak, gör ve dinle halimi..!
Ben eski isyankar ben değilim
Ruhum, vakur!
Gönlüm, sükut!
Yüreğim, sevgi tohumlarıyla dolup taşıyor!
Ve ben sana bir yerlerden gülümseyerek el sallıyorum...!
Hoşçakal,
Beyhude Hayat,
Hoşçakal..!
Pınar Çetin
21 Ağustos 2024
Ankara