Yerinde olsaydım,Her başımı yastığa koyduğumda, vicdanımın sesini dinlerdim.Kardeşliğin, paslanmış, körelmiş bıçaklarını, yeniden bilerdim.
Garip gurabın, fakir fukaranın,dul ve yetimlerin gözyaşlarını,
Aşk ve sevgiyle,muhabbet ve kardeşçe silerdim.
Yerinde olsaydım,
Gönül köprüleri inşa eder, taşlaşmış gönüllerde bile otağım kurardım.
Beni ,aziz eden şirin aklımı, insanların geleceği için çok yorardım.
Hiç bir menfaat olmadan, dostlarıma gider gelir,
Cehennem narlarından azad olmak için dostlarımı sık sık arar sorardım.
Yerinde olsaydım,
Az ve öz konuşur, son sözümü, asla ve asla en başta söylemezdim.
Canlı mahlukatın en şereflisi olan insanı, kolay kolay rencide etmezdim.
Bu emanet can, bu tende durdukça,
Riyakarları,helal ile haramı birbirinden ayırmayanları sevmezdim.
Yerinde olsaydım,
Yapılması gerekenleri, işin kolayına kaçmadan, aşk ve şevkle yapardım.
Sadece ve sadece yeri göğü yaradan şanı çok yüce olan Allah'a tapardım.
Münafıklardan,sevmeyi unutmuş insan düşmanı zalimlerden,
Dört nala şahlanmış, rahvan at misali, kaçabildiğim kadar kaçardım.
Yerinde olsaydım,
Fikri güzel,gönlü güzelleri bir babanın evladını kucakladığı gibi kucaklardım.
Yorulmak bilmeden, karınca gibi, çalışır çabalar karaları aklardım.
Her zaman ve mekanda, çoşkun akan bir pınar olur,
Kurumuş, çatlamış, gönül tarlalarına, gümbür gümbür akardım.
Yerinde olsaydım,
Bu üç günlük fani dünya sıfatlarına, Allah'a tapar gibi tapmazdım.
Bıçak kemiğe dayansa bile, hiç kimseye asla kötülük yapmazdım.
İnsanı cennetlik eden birbirinden hayırlı rahmani yollar var iken,
İnsanı cehennemlik eden, şeytani yolların hiç birine sapmazdım.
Yerinde olsaydım,
İnce eler sık dokur,hak ile batılı birbirinden ayırır, gözleri yaşlı olurdum.
İlmi amel eden, Allah'ın veli zatlarını, fellik fellik arar,bulurdum.
İnsanlara zulmeden, vicdan ve merhamet yoksunu ,zalimlerin karşısında,
Celalli ve haşin bakar, çifte yürekli mert ve babayiğitler gibi durardım.
Yerinde olsaydım,
Rahmani sevgileri şiar edinir,vedud dağlarında muhabbet bayrağını dalgalandırırdım.
Gönülleri rencide edenlerin acı dillerini,balların hası ile ballandırırdım
İnsanlık mektebinde, ödevlerini günü gününe yapan, bir öğrenci olur,
Gönülleri kemliklerle dolan, insanlığı unutmuşları çok mahirce kandırırdım.
Yerinde olsaydım
Kabrimin, cennet bahçelerinden bir bahçe olması için, çaba sarf ederdim.
Gönlün bereketli topraklarına, yedi veren Muhammedi güller ekerdim.
Kin ve husumet, buğz ve adavet duygularından uzak kalabilmek için,
Din gününün sahibi Allah c.c yu çok zikreder, habire esmalarını çekerdim.
20/ Şubat/ 2017