Hayat nasıl bir şey, o günlerde hiç aklımıza gelir miydi;
hayat dolu, neşeli, çalışkan ve karizmatik bir insan olan
Yener Kayanın böyle bir cinayete kurban gideceği, ölümü
ile ilgili o kadar çok şey söylendi ki, ne cinayet sebebi doğru
düzgün anlaşılabildi. Ne de katilleri bulunabildi. Failler
bulunamayınca ve otopside kullanılacak bir yumuşak doku
örneği bile olmayınca önce dosya kapatıldı. 1999 yılı içinde
tekrar açıldı.
"Bu defa Polisin düşüncesi Ya katil, Kaya'nın arabasındaydı,
ya da yola iki arabayla çıkılmış, Kaya, buluşma yerine kadar
katili arabasıyla takip etmişti. Polis bu sorulara hala kesin bir
yanıt veremedi.
Polisin düşüncesi bundan sonra şöyle devam ediyor: Katil,
Kaya'yla otomobilde baş başa kaldıktan sonra, torpido gözünde
her zaman durduğunu bildiği silahı ve kelepçeyi aldı. Kaya'dan
ellerini kelepçelemesini istedi. Silah tehdidi altındaki Kaya,
istenileni yaptı.
Katil, beş mermiyi cebine koydu ve silahta tek bir mermi
bıraktı.Polise göre katil, Kaya'dan daha güçsüz olduğu için
kelepçe kullandı. 20 dakika boyunca, tek kurşun bulunan silahı
Kaya'nın başına dayadı ve her seferinde tetiği çekti. Polis bu
senaryoya kanıt olarak diğer beş merminin ve kelepçe anahtarının arabadan 15 metre uzakta bulunmasını gösteriyordu.
Katil son kez tetiği çektiğinde, kurşun hedefini bulmuştu.
Arabanın benzin borusunu keserek arabaya ve Yener Kaya'nın
üzerine benzin döktü. Arabayı ateşe verdikten sonra olay
yerinden uzaklaşmaya başladı.
Mermi ve kelepçe anahtarını biraz ileride yol kenarına attı.
Polisin senaryosuna göre katil, profesyonel değildi: Kaya'nın
sürekli kelepçe ve silah taşıdığını, üstelik torpido gözünde bulundurduğunu biliyordu.
Kurbanını kelepçelemesi, kendi silahıyla vurması, mermileri
yol kenarına atması ve delilleri yok etmek için cesedi arabayla
birlikte yakması amatör ama zeki olduğunun göstergesiydi.
Otomobilin ve cesedin yakılmasının nedeni delilleri karartmaktı.
Yangın uzmanı Ayşegül Caymaz farklı nedenler olabileceğini de
düşünüyor:
"Yakma işleminde öncelikli hedef delili yok etmektir. Ama
öfkeyi de katabiliriz. Belki de katilin bir hıncı vardı. Kişinin
psikolojik bozuklukları vardır yapabilir, öfkesi vardır yapabilir."
"Borsacı Yener Kaya'nın katili hala bulunamadı. Polis, kuşkulandığı
kişiyi takip etmeye devam ediyor. Cinayet gecesi, Kaya'nın evrak
çantası da kayboldu. Çantanın akıbeti hiçbir zaman öğrenilemedi.
Kaya dosyası üç ay önce üçüncü kez yeniden açıldı. Birçok kişi tekrar
Emniyete çağrıldı.
Aralarında polisin katil olduğundan kuşkulandığı kişi de vardı.
Kaya öldüğünde geride 80 milyar lira borç bıraktı. Eşi Gülseren
Kaya, borçlarına karşılık evi sattı ve olayın üstüne gitmemek için
tehdit edildiğini söyledi.
Klasörler tutan Yener Kaya soruşturması, polisin elindeki en
kabarık faili meçhul dosyası olarak adli raflardaki yerini aldı.
(Kaynak Radikal)
Bu olay benim hayatımda acı bir olay olarak yerini aldı. Hep
merak ederim suçu neydi? Ne istemişlerdi arkadaşımızdan.
Olayı duyduğumda Trabzon'da görev yapıyordum. Çok üzüldüm,
benim tanıdığım zamanlarda ki Yenir KAYA dost canlısı,
garibanlara babalık yapan, duygusal ve temiz bir insandı.
Öyle ki Trendeki satıcıları korur, ihtiyacı olmasa da mutlaka
onlardan bir şeyler alırdı.
Yüz dokuzuncu bölümün sonu
Mehmet Fikret ÜNALAN