Neyse şu meşhur derbi de bitti de sonunda güzel yurdum rahata kavuştu. Bir
aydır sanki memleketin başka sorunu yok gibi derbi ile yattık derbi ile
kalktık. Fanatik taraftarlar ölüp ölüp dirildi nerede ise, bir bakıma takımlarını
kendileri ile özdeşleştiriyorlar, takım yenildi mi yerle bir oluyor galip geldi
mi isterse yüz milyar borcu olsun hiç başka bir şeyin önemi yok...
Yazık çok yazık hem de. Bu söylediklerim bir kulübü diğerinden ayırmadan
düşündüğüm, yazdığım çizdiğim olsun. Çünkü az çok bütün kulüplerde fanatiklik
var. Oysa Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk ne demiş ''Ben sporcunun zeki, çevik
ve aynı zamanda ahlaklısını severim'' var mı bunun ötesi. Hangi kulüpten olursa
olsun şike yapan, doping yapan, hakemlere saygısızlık yapan ve bu gibi olaylara
alet olan sporcuların bir an önce spor ile bütün ilişkileri kesilmelidir
kanımca...
Mayıs ayı geldi, havalarda bir ısınmadı gitti güzel yurdumda. Sanki mevsimler
birer ay kaydı gibime geliyor, nisan yağmurları da pek fazla yağmadı, yağmur
mayıs da yağar oldu. Dünyanın dengesi değişiyor, düzeni tabiatı arızalanıyor
gibi. Bunu da yapan başka kimse değil ha sakın öyle zannetmeyin biz insanlar.
Londra Hayvanat Bahçesinde gidip görmüş olanlar az çok bilir, bir aynanın üstüne
demir parmaklık gibi çizgiler çekilmiş ve üstünde de şu yazı ''Dünyanın en
vahşi hayvanını görüyorsunuz'' tabi baktığınız zaman gördüğünüz kendiniz, yani
insan. Hiç bir hayvanın, buna en vahşileri aslan, kaplan, çakal veya sırtlan da
dâhil bir seferde yüz binlerce canlıyı öldürdüğünü gördünüz mü; ama insan denen
vahşi yaratık Hiroşima'da yüz binlerce insanı, sade insanı da değil, hayvanı
bitkiyi bir anda yok etti. Şimdi burada gel de aslanları ve kaplanları baş tacı
yapma. Hem onlar hayatta kalmak için bir yerde mecburlar bu davranışa, ya
insan?
Bahar da gelince okullarda pikniklerde başladı, her tarafı çiçek kokuları, kedi
viyaklamaları, kuş cıvıltıları aldı. Okul çocukları sık sık pikniğe gidiyorlar.
Bu arada anneler günü geldi geçti, her ne kadar çoğu baba hazzetmese de anneye
alınan hediye parası kendilerinden çıktığı için. Aslında yarım elma gönül alma
demiş atalarımız değil mi? Çok da cafcaflı pahalı şeyler almaya gerek yok,
önemli olan hatırlamak ve hatırlanmak gerisi teferruat, ufak bir eşarp, bir
buket çiçek, bir çift çorap...
Yurdumuz büyük ve güzel bir ülke ve bizde diğer insanlar gibi yurdumuzu
seviyoruz canı gönülden. İnşallah gelecek günler de ülkemiz huzur ve mutluluk
ile dolu dolu güzel günler yaşar sevgi ve saygılarımla her zamanki gibi...
15 Mayıs 2012