Suyun ruhundan sızan renklerin armonisi.
Süveydanın yüreğe kandilden sızan isi.
Gülü rana gelince gönlüm bîkarar olur.
Başlar ebru özünde harenin senfonisi.

Renklerin ünsiyeti kâğıtta halelenir.
O şavkın huzmesinde gönül yelpazelenir.
Gülü rana gülünce aklım başımdan gider.
Albeni kıvrımında tekrar can tazelenir.

Suyun masalı sanki renklerin usaresi.
Odur gönülde tüten hasretin hâl çaresi.
Güle misal verirken temkinli olmak gerek.
Kirpiğin darbesiyle azar gönlün yaresi.

Su tekneye tutsaktır bir gülü rana için.
Ucunda yâr var ise uzak değildir ki çin.
Suya değen has elin uzantısı güzellik.
Duyarım o has sesi seslendiremem niçin…

Ebru ve gül kaynaşmış güzellik musikisi.
Birliğin potasında erimiştir ikisi.
Zarafetin sembolü estetiğin simgesi.
Bu ikili sanatın eskimeyen eskisi.
Ankara,18.01.2010 İ.K



( Ebru Ve Gül başlıklı yazı İbrahim Kilik tarafından 18.01.2010 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu