Bayrak nedir? Tanımı sözlüklerde şöyle: Bir ulusun birliğini simgeleyen, belli bir topluluğun ya da bir kuruluşun simgesi olarak kullanılan, renk ve biçimi özel olarak tasarlanmış, çoğunlukla dikdörtgen biçiminde olan ve genellikle bir göndere çekilen, bir yere asılan kumaş.
Müslümanlıktan önce Eski Türklerde her boyun, katı maddelerden yapılan, gönder ya da mızrağın ucuna takılan bir çeşit bayrak olan kendine özgü bir “alem”i vardı. Müslüman Türk devletlerindeyse, devletin ve hükümdarın belirtilerinin yanı sıra bayrak da kullanıldı.
Osmanlı devletinde, donanma bayrakları, Mahmud I döneminde ve daha sonra yeşildi. Selim III, bayrağın rengini kırmızıya dönüştürürken, hilal biçimindeki ayın karşısına da sekiz köşeli bir yıldız ekletti. Yeniçeri ocağının kaldırılmasından(15 Haziran 1826) sonra, bayrak yerine “sancak” adı kullanılmaya başlandı. Kırmızı zemin üstüne hilal biçimli ay ve sekiz köşeli yıldızdan oluşan bayrak, XIX. yy’ın ilk yarısında Osmanlı İmparatorluğu’nun resmi bayrağı olarak kabul edildi. Bayrak üstündeki yıldız, Abdülmecit döneminde beş köşeli hale getirildi. Saltanat kaldırılıp (1 Kasım 1922) cumhuriyet ilan edilince, yalnız iki bayrak varlığını korudu: Ulusal bayrak, Hilafet Bayrağı. Hilafetin kaldırılmasıyla hilafet bayrağı da tarihe karıştı.
Günümüzdeki Türk bayrağı, 29 Mayıs 1936′da çıkarılan bayrak yasasıyla kesin biçimini almış ve boyutları kesin olarak belirlenmiştir. Türk bayrağının ölçülerinde temel birim bayrağın genişliğidir. Bayrak yasasına göre, Türk bayrağında, (A) dış ay merkezinin uçkurluğa uzaklığı genişliğinin 1/2′sine, (B) ayın dış çemberinin çapı genişliğin 1/2′sine, (C) ayın iç ve dış merkezlerinin birbirine uzaklığı genişliğin 1/16′sına, (D) ayın iç çemberinin çapı genişliğin 2/5′ine, (E) yıldız çemberi ile ayın iç çemberi arasındaki uzaklık genişliğin 1/3′üne, (F) yıldız çemberi çapı genişliğin 1/4′üne, (L) bayrak boyu genişliğin 11/2′sine, (M) uçkurluk genişliği bayrak genişliğinin 1/30′una eşit olmalıdır.
Gene bayrak yasasına göre, bayrağın örneğini içeren bir madde ya da eşya, basılacak ve oturulacak yerlere serilemez; bayraktan perde, örtü, vb. dikilemez; bayrak yalnızca özel direk yada göndere çekilebilir; direk yada göndere çekilen bayrak, yırtık, delik, sökük, kirli, rengi solmuş, buruşuk olamaz.
Cumhurbaşkanlığı forsunun sol üst köşesinde, çember biçiminde dizilmiş, her biri günümüze kadar kurulmuş bağımsız Türk devletlerini simgeleyen 16 yıldız vardır; çemberin ortasındaysa, 17.bağımsız Türk devleti olan Türkiye Cumhuriyeti’ni simgeleyen 16 ışınlı bir güneş bulunur.
Bir de bayrağın ne olduğunu büyük şair Arif Nihat Asya'dan dinleyelim:
Bayrak
Ey mavi göklerin beyaz ve kızıl süsü…
Kızkardeşimin gelinliği, şehidimin son örtüsü,
Işık ışık, dalga dalga bayrağım,
Senin destanını okudum, senin destanını yazacağım.
Sana benim gözümle bakmayanın
Mezarını kazacağım.
Seni selamlamadan uçan kuşun
Yuvasını bozacağım.
Dalgalandığın yerde ne korku, ne keder…
Gölgende bana da, bana da yer ver!
Sabah olmasın, günler doğmasın ne çıkar!
Yurda, ay-yıldızının ışığı yeter.
Savaş bizi karlı dağlara götürdüğü gün
Kızıllığında ısındık;
Dağlardan çöllere düşürdüğü gün
Gölgene sığındık.
Ey şimdi süzgün, rüzgarlarda dalgalı;
Barışın güvercini, savaşın kartalı…
Yüksek yerlerde açan çiçeğim;
Senin altında doğdum,
Senin dibinde öleceğim.
Tarihim, şerefim, şiirim, herşeyim;
Yer yüzünde yer beğen:
Nereye dikilmek istersen,
Söyle, seni oraya dikeyim!
Arif Nihat Asya
(
Bayrağın Türklerde Önemi başlıklı yazı
Ömer Faruk tarafından
16.03.2018 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.