Asalaklar İle Topyekun Mücadele
Son sözüm her zaman ilk sözüm olmuştur. Sosyal
Medyayı kullanırken, karşımızdaki insanların da bir ailesi çoluğu çocuğu
olduğunu unutmayınız.
Günümüzde internet kullanımının oldukça
yaygınlaşması sebebiyle, insanların anlık iletişim halinde olmasıyla oluşan
sosyal medya, toplumumuzda önemli baskılar oluşturmuştur. Sosyal medya kavramı
üzerinde söylenecek tek şey, insanların birbirine yardımcı olduğu, yardım
aldığı bir ortam olmasıdır. Karşılıksız yapılan bu yardımlar, insanların
birbirini tanımadan yaptığı iyiliklerdir. Kişiler kendi tecrübelerini
başkalarına aktararak, kolay yollarla birbirleriyle iletişim kurarlar. Sosyal
medya tamamen ücretsiz bir yardımlaşmadır. Toplum üzerinde, büyük etkisi olan,
çok hızla yayılan bilgi deposudur. Anında çok büyük kitlelere ulaşma imkânı
sağlayan hızlı bir iletişim şeklidir. İletişimi bundan hızlı yapmanız imkânsız
gibidir.
Sosyal medya üzerinde paylaşılan bilgiler,
katılımcıların yorumları ile her zaman yön değiştirebilir. Sosyal medya
kişilerin fikirlerinin değer kazanması açısından önemlidir. Bu sayede fikirler,
insan yaşamını yönlendiren konuma gelmiştir. Toplumumuzun eğitimi açısından,
çağ atladığı bu dönem, sosyal medyanın yardımıyla daha hızlı gelişmiştir.
Fikirlerin bu yolla iletişimi özgürce yapılabildiğinden, insanlar herhangi bir
kısıtlamaya maruz kalmadan dilediğince haberleşip, iletişimlerini sağlıyorlar.
Kurulan blog siteleri, facebook, twitter gibi,
sosyal medya ortamları yaratılan internet siteleri, kullanıcı alışkanlıkları
ile giderek gelişmekte ve doğru bilgilerin hızla artmaya başladığı iletişim
ağları olarak dikkat çekmektedir. Önümüzdeki yıllarda, daha hızlı gelişimin
olacağını düşündüğümüz sosyal medya, yeni neslin iletişim şekli olarak
yaygınlaşacaktır. (1) İlker Çay
https://www.ilkercay.com/sosyal-medya-nedir-ve-nicin-kullanilir.htm
Sosyal Medyanın yukarıda saydığımız iyi yönleri
dışında, kullanıma bağlı olarak kötü yönleri de mevcuttur.
Birçok kullanıcı kendi kişisel bilgilerinin sosyal
ağlarda güvende olduğunu düşünüyor çünkü güvenlik ayarlarını yüksek düzeyde
tutuyorlar, lakin tüm kullanıcıların gizli tutmadıkları tek ayar arkadaş
listesidir. Araştırmalar sonucunda arkadaş listesini kullanarak
ulaşabileceğiniz bilgiler eğitim seviyesi, mezun olunan üniversite, memleketi
ve diğer kişisel ve ya özel bilgiler olduğu belirlenmiştir.
Çoğu sosyal medya sitesi düzenli olarak
güncellemeler yapar, sizinde bilgilerinizi saklı tutmak için sürekli gizlilik
ayarlarınızda yapılan güncellemelere göre değişiklik yapmanız gerekir ve çoğu
zaman bunu yapmak bir hayli zahmetli ve karmaşık olabiliyor. Bundan dolayı
birçok kullanıcı gizlilik ayarlarında değişiklik yapmadıkları için hangi
bilgilerinin gizli olduğunu bilmiyorlar, dolayısıyla her güncelleme ile beraber
gizli kalmasını istediğiniz bilgilerden birisi daha gizliliğini yitirmiş
oluyor.
Etiketleme özelliği de gizliliği işgal eder. Bir
Sosyal medya sitesi etiketleme özelliğine sahip ise, bu özelliği ayarlardan
kapatmadığınız sürece, arkadaş ve tanıdıklarınız sizi bir fotoğrafa, videoya ya
da paylaşıma etiketleyebilir ve bu herkesin görmesini istemediğiniz hassas
bilgileri açığa çıkarmış olur.
Yapılan araştırmalara göre sosyal medya
kullanıcıların sıkça karşılaştığı “hypernetworking”(günlük üç saatten fazla
sosyal medya kullanımı) ve “hypertexting”(günlük 120 den fazla mesaj yazma)
sağlığı olumsuz etkilediğini ortaya çıkardı. Genç nesilde oluşan davranışlardan
birkaçı alkol, sigara kullanımı ve karşı cinse olan yakınlaşma isteğinin
artması olarak gözlemlendi. Aynı zamanda günlük üç saatten fazla sosyal medya
kullanımı depresyon, madde bağımlılığı, uyku eksikliği, eğitim hayatında düşüş
ve hatta intihara bile yol açabiliyor.
Yüzeysel bakıldığında sosyal ağlar insanları
internet üzerinde bir araya getirir, ama daha derine inildiğinde ise aslında
bireylerin soyutlandığını görebiliriz. İnsanların sosyal ağlarda daha fazla
zaman geçirmeleri yüz-yüze iletişimi büyük oranda azalttı. Bilim adamlarının
yaptığı birçok çalışmada “soyutlanma” kavramını araştırdı ve bu kavramın birçok
zihinsel, psikolojik, duygusal ve fiziksel rahatsızlıklara aynı zamanda
bunaltı, somatik yakınmalar ve depresyon gibi daha birçok sıkıntıya yol
açtığını bildirdiler. Bunun sebebi ise aşırı sosyal medya kullanımının yol
açtığı soyutlanma beyne etki eden hormonları zayıflatır ve bundan dolayı sosyal
olarak soyutlanmış insanlarda yüksek oranda stres, saldırganlık ve anksiyete
görüldüğü söylenebilir. (2) Erhan Burak HAPAT http://vizyonered.com/genel/sosyal-medya-ve-olumsuz-etkileri/
Bunlara ilave olarak; aşağıdaki listede insanlar
tarafından yazılan ama üzerine bilimsel araştırma yapılmayan konular var.
Sosyal
Medyanın hepimizin de tahmin edebileceği gibi;
“Yanlış
dilbilgisi kullanımı
Yanlış
bilginin hakikatmiş gibi yayılmasına imkân sağlaması
Çocukların
sapkın düşüncelere sahip olan kişilere maruz kalması
Küçük
bir yanlış yorumun ve ya paylaşımın geri düzeltilemez hasara yol açan bir
kültürün oluşturulması
Şirket
çalışanlarının verimliliğini düşüren sıkça sosyal ağlardaki hesaplarına girme
arzusu
Kimlik
hırsızlığı riskini arttıran aşırı kişisel bilgi paylaşımı
Sanal
ortamda, ailemize hakaret, tehdit ve zorba davranışlarda bulunulması” olmak
üzere birçok neden sayılabilir.
Maalesef
toplum olarak hoşgörüden, sevgiden ve saygıdan uzaklaşmışız. Yapılan
paylaşımlar okuyucunun düşüncesini yansıtmayabilir, bunları beğenmeyebiliriz.
Ancak bu durum paylaşımı yapan insanlara hakaret etme cüretini vermez.
Hemen
her internet kullanıcısının, özellikle bayanların başına geldiğini görmekteyiz.
Bizlerin burada tek yaptığı, ilgili kişiyi engellemektir. Ancak unutmayalım ki
bunlar mantar gibi çoğalmaktadır ve sonu gelmeyecektir.
Bu
Asalaklar ile Topyekûn Mücadele eder ve caydırıcı önlemler alırsak, o zaman bir
nebze de olsa bu tür nahoş olaylar azalacaktır.
Nasıl
yapacağız peki?
Bilişim
suçlarına yönelik Türkiye'de ilk yasal metin, 765 sayılı Türk Ceza Kanununa
1991 yılında eklenen “…bilgileri otomatik işleme tabi tutan sistem…”
ibaresidir. Bundan sonra ortaya çıkan ihtiyaçlar neticesince birçok kanuna
bilişim ile ilgili hükümler eklenmiştir.
Bilişim
suçları ile ilgili en kapsamlı düzenleme 5237 sayılı Türk Ceza Kanununda yer
almaktadır.
İlk
başta hakaret veya tehdit, taciz eden kişi profil adresinin ekran çıktısını,
daha sonra da hakaret, tehdit veya taciz içerikli yazışmaların çıktısını
almamız gerekir.
Arkadaş listemize yeni istekleri eklerken,
“bilmem şu kadar ortak arkadaşımız varmış” düşüncesine kapılmadan, talepte
bulunanın sayfasını incelemek gereklidir. İkna olursak ekleyelim.
Geçtiğimiz
günlerde, yayın yaptığım radyo duyurusu altına, listemde bulunan ve onlarca
ortak arkadaşımız olan asalağın teki şahsıma alenen küfürlü yorum yazmış,
yorumu silip özelden kendisini ikaz edince de, küfür, hakaret ve tehditlerine
devam etmiştir.
Bunun
üzerine, arkadaş listem çıkarıp engellemek yerine ekran görüntüleri ile mesaj
içeriklerinin çıktılarını alarak bugün Cumhuriyet Başsavcılığına müracaat
ettim.
Bu
tip terbiyesizler ile ancak bu şekilde mücadele edebiliriz.
Sosyal
Medyayı kullanırken, karşımızdaki insanların da bir ailesi çoluğu çocuğu
olduğunu unutmayalım.
Mustafa KARAAHMETOĞLU
22.11.2018
(
Asalaklar İle Topyekun Mücadele başlıklı yazı
Mustafa Kara tarafından
22.11.2018 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.