Adam gibi adam olmak gerekir. Neden mi? cevabı Behlül Dane versin. Behlül
Dane veli bir zat...Türk tarihi açısından Nasreddin
Hoca neyse İslam tarihi açısından Behlül Dane
de aynıdır.Güldürürken düşündüren hikmet ehli mübarek bir zat..Ağabeyi Harun
Raşit akıllı bir hükümdar..Ama öbür âlemi ni de hazırlamak istiyor.
"ALLAH (celle celâluhu)'ya giden yol ALLAH dostlarının gönlünden
geçtiğini iyi biliyor.
Öyle olunca Behlül Dane ye : "Behlül! Gel seninle bir anlaşma yapalım...
Kim sıkışırsa öbürüsü ona mutlaka yardım etsin dünyada da âhi rette
de!..." diyor.Onun hesabına göre koca hükümdar bu dünyada bir kalender
dervişe muhtaç mı olacak...Eğer Behlül söz verirse sözünde durur ölüm
çatınca da: "Yetiş Behlül derim!..." diyor. Behlül hiç düşünmeden
"Söz bir ALLAH bir !" diyor. Ahitleşiyorlar.
Zaman su gibi akıp giderken Harun Raşit’in karnında gaz oluşmuş. Ne
alttan ne üstten çıkıyor... Hekimleri ne içirdiyse
artırıyor azaltmıyor. Karnı davul gibi oluyor... Çaresiz kalıyor. Nerdeyse
çatlayacak... Aklına geliyor: "Şu Behlül'ü yakalayıp getirin!" diyor.
Yine yaka paça huzuruna dikiyorlar.
Harun Raşit: "Behlül hani bir antlaşma yapmıştık ya!..Şimdi ben
yardıma muhtaç hâle düştüm karnım şişti inmiyor ha
çatladı ha çatlayacak.Hemen yardım etmelisin söz verdin!" diyor.
Behlül derin derin düşünmeye başlıyor...Zaman geçiyor..Harun Raşit:
"Kardeşim ne düşünüyorsun canım çıkıyor!" deyince... Behlül:
"Seni bu hâlden kurtarmaya kurtarırım ama her şeyin bir bedeli
var bunu en iyi sen bilirsin. Bana ne vereceksin!" diyor.Harun Raşit:
"Yazlık köşk kışlık köşk v.s." dediyse de
Behlül: "Ben ne ideyim yazlığı kışlığı kalender bir
dervişim!..." diyor.Naçar kalan Harun: "Anladım anladım sen
tacımı tahtımı istiyorsun da diyemiyorsun mecburen verdim gitti
sana!" diyor. Diyor demesine de Behlül yutar mı: "Olmaz efendim
yazılsın çizilsin mühürlensin cümle âlem duysun!" diyor. Harun
Raşit mecburen: "Peki!" diyor. İşlemler tamamlanıp fermanı koynuna
koyan Behlül Dâne: "Bismillâhirrahmânirrahîm!..." diye elini Harun'un
şiş karnına koyunca üç el top atışı gibi yelleniyor...Behlül ise
kahkahalar atarak kapıya doğru koşmaya başlıyor.
Harun Raşit: "Yakalayın şunu!" diyor... Yakalıyorlar... Behlül:
"Ne var daha ne istiyorsun!" deyince Harun Raşit: "Sözüm
sözdür al tacımı tahtımı!" diyor... Koca Behlül: "Sen; o
tacı tahtı daha biraz önce bize üç osuruğa satmadın mı?... Sen bizi ne
sanıyorsun üç osurukluk dünyada gözümüz gönlümüz mü var sanıyorsun!
Sen yoluna biz yolumuza!.." der...
Adam gibi adam olmak terimi oldukça çok kullandığım, benim
için içi dolu bir terimdir. yeryüzünde, ‘her insanda bulunması
gereken hasletler vardır.Bunlardan biride: Adam gibi adam olmaktır.Bununda ilk
şartı ‘insan’ olmaktır!.. ‘İnsani değerleri ‘özünde’ toplamaktır!..‘Adam gibi
adam’ olmanın şartlarından bazıları yaratılmışlığın şuuru ile hareket
etmektir!..Yalan dünyanın ‘sahte’ görüntüsüne itibar etmemek, ‘hakkın’,
‘hakikatin’ peşinden gitmektir!..‘Hak’ bilinen yolda gerekiyorsa ‘yalnız’
yürümektir!..
‘Meşhur’, ‘ünlü’, ‘anlı-şanlı’, ‘namlı’ olmak ile adam olmak arasında karlı
dağlar vardır bunu iyice idrak etmek gerekir.. Olduğu’ gibi görünmek,
‘göründüğü’ gibi olmaktır!.. ‘Korkaklığa’, ‘namertliğe’, ‘kalleşliğe’ prim
vermemektir!..Adam gibi adam, ‘giyinişi’ ile ‘cebindeki para’ ile ‘boyu bosu’
ile ‘güzel konuşması’ ile tanınan biri değildir!..Onun hayatı ‘nokta’ gibidir,
hiçbir zaman ‘virgül’ gibi eğri olmamıştır!..‘Oturduğu koltuklardan’,
‘bulunduğu mevkilerden’ güç almaz, onlarla alay eder, ama oturduğu koltuğa
‘güç’ ve ‘şeref’ katar!..Kendisinin üzerindeki ‘makamların’ ve ‘mevkilerin’
önünde gözü kapalı diz çökmez!.. Boyun eğilecek yegane varlığın Allah olduğuna
inanır!..
Adam Gibi Adam Muhsin Yazıcıoğlu diyor ki: Müslüman’ın iki ayrı hayatı
olamaz. Maddi hayatını düzenlerken başka, manevi hayatını düzenlerken de başka
bir felsefeye göre davranamaz. Sadece din ve ibadet konularına Allah'a yönelik
bir şahsi ve nefsi mesele olarak görmenin, ama siyasi, içtimai ve iktisadi
meselelerde "Allah'ı işe karıştırmamak" felsefesiyle hareket etmenin
insanı iki ruhlu, ikiyüzlü bir hayat anlayışına götürür. Müslüman'ın maddi ve
manevi hayatında tam bir uyum ve ahenk olmalıdır. Bir vesile ile andık
kendisine Allah’tan rahmet diliyorum.
Ne mutlu, başkaları için değil, sırf ‘kendisini yaratana karşı’
sorumluluğunu yerine getirmek için ‘adam gibi adam’ olmayı ilke edinenlere!..
Mefail ÖZBEK