..Ankara'da geçen gençlik yıllarımıza ait bir fotoğraf aldı götürdü beni üç kardeş bir arada yaşadığımız bir gecekondu evi evet burada , o yıllarda(1963) beştepe mahallesi olarak bilinen gecekondu mahallesinde yaşadık , işte bu mütevazi gecekondu evinde geçirdik biz kış günlerini yaz günlerini, hem kirli hava ile boğuşup durduk hem çetin mevsim şartlarıyla , o yılların belediye başkanı ve başkanları Ankara'yı asla medeniyet kuran güçlü tarih tecrübesine yakışır bir başkent yapamadılar , ne bir yatırım projesi , ne bir yol su elektrik hastahane okul çeşme..vb , ne de halkın isteklerine cevap veremediler , haliyle adı başkent olan Ankara atılım ve yenilikçi ve değişim aşamalarını geçiremedi , neyse konumuz , geçmişte halkına yabancı uzak ve yüksek duvar ören malum siyasi bürokrat zihniyetlerin analizi değil , üzerinde duracağım konu o siyah beyaz T.V günlerinde '' küçük ev'' diye seyrettiğimiz bir dizi hakkında kısa bir hatırlatma olacak , bu dizi süreci ve etkileriyle bir çok çocuk ve genç dimağlar , maalesef dizinin kahramanı papaz modeline hayranlıklarını dile getirmekten kendilerini alamadılar , çünkü dizi film , resmen kültür emperyalizmin bir versiyonuydu , batı hristiyanlık inancı ve kültürü propagandasının çok iyi anlatılmış profesyonelce hazırlanmış bir proje dizisiydi  , incil'den okunan pasajların org ile çalınan müzik ile sık sık ekrana getirilmesi , kasabanın sosyal olaylarını neticede kasaba papazının çözdüğünü , halkı mutlu ve huzura kavuşturdu, olan ve olabilecek sorunları kasaba kilisesinin papazı eliyle çözülmesi, ve papazın her konuda bilgi tecrübe duygu donanımı tam olan biri olarak tanıtılması , seyredenleri insani dayanışma ve ahlaki ilişkiler çerçevesinde tüm çıkmazları çözen papaza duyulan efsanevi bağlılık ister istemez işliyor insana , evet , papaz efendi her taşın altından çıkıyor (!),çözemediği hiçbir sosyal proplem yok , kasaba halkı papaza son derece saygılı, güvenen ve onun eli ile sonuçlara ulaşan huzur ve mutluluk bulan bir halk , halkı ve çocukları çok seviyor , her gördüğü yerde çocuklara şeker veriyor güler yüz gösteriyor , yeni doğacak çocukların yanında yer alıyor, hatta doktor gecikirse doğumları bile papaz yaptırıyor, kimsesi olmayan insanlara yardımlarda bulunuyor ...vb , hiç unutamıyorum bu dizi ile ilgili lise yıllarımda sınıfta konuşurken zengin muhitlerden gelen öğrenci arkadaşlarımdan biri , '' dün akşam küçük kız kardeşim babama , beni papaza götürür müsün baba ..'' dediğini aktardı , bütün aile bir an ne diyeceklerini bilememiş , işte bu ve benzeri olaylar çocukların zihinlerinde hatta yetişkinlerin hayranlıkla andıkları bir model olup çıkmıştır papaz , bir dizi filmi deyip geçilmesin ,orada işlenen ve asıl yapılmak istenen bilinç altı yıkama işi karşısında savunma gücü olamayanlar özellikle çocuk ve gençlik hemen etki altına girer, çünkü o filmi yapanlar son derece profesyonel , hem kültür hem din ihracı yapmakta özellikle papaz kilise imajı eksenli bir anlatım,çünkü papaz sevgi barış bilge insanıdır profili ,seyredenlerin kalbine ruhuna beynine nüfuz ediyor , peki bizim kendi dini değer ve kıymetlerimiz , cami hocalarımız nasıl resmediliyor filimlerde ( vurun kahpeye filminde olduğu gibi) , düşmanla işbirlikçi ve kötülüklerle iç içe, sevenlerin arasını açan halkı birbirine düşüren , sakalı ve bakışları ile çirkin ve dehşet saçan bakışlar , yeşilçam türk filmlerinde hocalar , ya cinci hoca rolü ile rant ve iğrenç işler peşinde , ya da dini çarpıtan hülleci tiplemeler , işin üzücü tarafı küçük ev dizisinin çocuk zihinlerde papaza gitmek tanışmak yatarken , bizim çocuklarımızın '' baba beni camiye götür , imam ile tanıştır '' merak ve sevgi sorusu gibi bir istek arzu bir talep ile karşılaştık mı? , tamam inançlı dindar aileler küçükken çocukları oruca alıştırılır, babaları ellerinden tutar camiye götürür evet , ama bu ülkenin diğer çevre kesim insanları, aileleri ve çocukları, evde ne namaz kılınıyor ne de oruc tutulmuyor dini değerlerden uzak bir yaşam biçimi varsa, evde bir cami imam güzellemesi söz konusu  değilse , camiye ezana dine hacıya hocaya küfür basılıyor olumsuz konuşuluyorsa düşünün artık gerisini ,  dizide kasabanın örnek ailesinin çocuk kızlarının isimlerinde biri melisa idi , o yıllarda çocuklarına bu ismi veren bazı aileler ile ilgili haberler okurduk basında , ben kendi çocuğuma cihad ismi vermek için nüfus müdürlüğüne gittiğimde son harfi 'd' ile yazın lütfen dediğimde bana bu ismi böyle veremeyeceklerini söylediler , nüfus memuru ve müdürü benim itirazlarıma karşı inanılmaz çaba sarfettiler , yok d ile yazılırsa savaş çağrısı anlaşılır mış , yok , bu arap ismi neden türk ismi vermiyorsun ...falan filan , saatlerce mücadele ettim ismin sonu D harfi ile yazılması suç olurmuş zırvasına gelip takılıyorlardı , dedim ki bülend ulusu(o yıllarda başbakan) derken adamın isminin son harfi D , niye cihad olmasın , iş neredeyse mahkeme soruşturma tehdit boyutlarına geldi , dedikleri oldu cihat şeklinde yazacaklarını söylediler ..abuk subuk zavallıca açıklamalar , yıl 1981 di.. , ama yabancı isimler melisa , lora..vb , veya onları ima eden isimler kolayca veriliyordu , ah güzel ülkem , kimlerin eline düşmüşsün sen , selamun aleykum dediği için halkına somurtan , kasketini çıkartmayı unuttuğu için odadan hakaretle çıkartılan , namaz takkesi başında olduğu zaman da suç işlemiş gibi tehditler gören , oğlunun yemin törenine başörtülü olduğu için alınmayan anneler halalar teyzeler ablalar ,ordu evinde düğünü olan subay çocuğunun düğününe katılamayan baş örtülü yine anneler ...daha nice binlerce olay , o günlerden geldik bugünkü seçkin düzeye , geçmişte yaşanılan onca haksız ve kötü zorba günlerden bizi bugünlere , haklı yerimize getirenlere teşekkür ediyoruz , ve kazanımlarımızın kıymetini bilelim , ve küçük ev ve benzeri proje dizilerin yaptığı tahribatlar , aile ve sosyal çözülmelerin tetikleyicisi olan böylesi din - kültür ihraç eden dizi ve filmlere karşı tedbirli olmak , kendimize mahsus dini ahlaki kültürel değerlerimizin tahribine meydan verilmemelidir, alternatif filmler diziler yapılmalı, toplumu insanımızı bilinçlendiren tutarlı gerçekçi kabul gören senaryolar yazılmalı film ve diziler çevrilmeli , devlet görevini yapmalı halkta kendi duruşunu göstermeli ...

12.05.2021 /Fethiye 
mustafa kaya
( Küçük Ev başlıklı yazı cirik tarafından 12.05.2021 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.