Çukurova basket takımın vardı…

Bir düşük bir yüksek rakımın vardı…

Mersinli İsmail akımın vardı…

Ne kadar güzeldin canım Mersin’im…


İstiklal Caddesi şehrin göbeği…

Silifke Caddesi onun öbeği…

Hayrandır yaşlısı dahi bebeği…

Ne kadar güzeldin canım Mersin’im…


Atatürk demişti bakıp çarşına…

Mersinli’ler sahip çıkın Mersin’e…

Ulu Cami yaptık, sonra karşına…

Ne kadar güzeldin canım Mersin’im…


Narenciye ile dünyaya örnek…

Köylerin şehirle hem et hem tırnak…

Kurum kuruluşlar, teşkikat dernek…

Ne kadar güzeldin canım Mersin’im…


Tevfik Sırrı Gür’ü, İçel Koleji…

Kaç yer değiştirdi yordu garajı…

Bir Berdan yetmiyor, yapsam barajı…

Ne kadar güzeldin canım Mersin’im…


Çamlıbel güzide mahallen semtin…

Solmuş bitmiş nedir sendeki temkin…

Enteller Caddesi yeniden mümkün…

Ne kadar güzeldin canım Mersin’im…


Boğma rakılara, arak denirdi…

İçip üstüne künefe yenirdi…

Yörük tanır seni, Arap tanırdı…

Ne kadar güzeldin canım Mersin’im…


Ciğerci Apo’nun eski mekanı…

Bahattin büyümüş yerim cakanı…

Mersin’de her şahıs cumhurbaşkanı…

Ne kadar güzeldin canım Mersin’im…


Bir Martı Sitesi, bir Soli vardı…

Sade bir tane Çevreyolu vardı…

Muhabbetli candan ahali vardı…

Ne kadar güzeldin canım Mersin’im…


Çay, Çilek, Kurdali varoşlarındı…

Sanayi Bölgesi nahoşlarındı…

Dalak Deresi’de sarhoşlarındı…

Ne kadar güzeldin canım Mersin’im…


Akkum’u, Akyar’ı, Kızkalesi’ni…

Yörükler çekerdi hep çilesini…

Fındıkpınar’ı Gözne Yayla’sını…

Ne kadar güzeldin canım Mersin’im…


Dumlupınar Lisesi pilav günü…

Toros Koleji hatırlatır dünü…

Göç aldın kirlendin verdin ödünü…

Ne kadar güzeldin canım Mersin’im…


Tulumba Durağı, Flamingo Yolu…

Piri Reis yerli yabancı dolu…

Muğdat’tır Pozcu’nun bugünkü kolu…

Ne kadar güzeldin canım Mersin’im…


Mezitli merkezden kaçan yerliydi…

Tek Çevreyol varken epey derliydi…

Sahili kıyısı çok değerliydi…

Ne kadar güzeldin canım Mersin’im…


Arpaç Bahşiş en has Yörük’lerindi…

Asmaların yükü koruklarındı…

Buluklu köyümüz doruklarındı…

Ne kadar güzeldin canım Mersin’im…


Kocahasanlı’yı mahvetmişler ya…

Bu işe sahiden vehmetmişler ya…

Yaylalar köyleri affetmişler ya…

Ne kadar güzeldin canım Mersin’im…


Soğucak Yaylası sapada kalmış…

Ayvagediği’de kapıda kalmış…

Metropol sırıtmış yapıda kalmış…

Ne kadar güzeldin canım Mersin’im…


Adliye, hastane olmasa eğer…

Merkez tükenirmiş kururmuş meğer…

Yine de Apo’dan yenilir ciğer…

Ne kadar güzeldin canım Mersin’im…


Bahçe Mahallesi ne olmuş böyle…

Mersin Düğün Salonu bitmiş söyle…

Turgut Reis Mahallesi de öyle…

Ne kadar güzeldin canım Mersin’im…


Mithat Paşa n’olmuş Allah aşkına…

Toroslar tamamen dönmüş şaşkına…

Kandak’ta ziyafet verip meşkine…

Ne kadar güzeldin canım Mersin’im…


Tarsus nasil ilçe akıl almıyor…

Birçok ilimizden geri kalmıyor…

Merkeze yakın diye il olmuyor…

Ne kadar güzeldin canım Mersin’im…


Memoş’tan yenirdi tantuni, evet…

Kerebiç’i tutmaz sıska şöbiyet…

Şenlikler bitmezdi yapardı davet…

Ne kadar güzeldin canım Mersin’im…


Büyük aileler Salimoğlu’lar…

Duruyor mu hala Turaboğlu’lar…

Bozlak okur Halit Araboğlu’lar…

Ne kadar güzeldin canım Mersin’im…


Silifke lakabın yengeççi idi…

Halk dilinde de ellengeçli idi…

Erdemli Çamlığı saraçlı idi…

Ne kadar güzeldin canım Mersin’im…


Atatürk’süz tek bir ev bulunmazdı…

Mersin’de o yoksa Türk olunmazdı…

Bir Allah kulu da hiç alınmazdı…

Ne kadar güzeldin canım Mersin’im…


Çingeneler dahi vatanseverdi…

İnsanlar tanışır nasıl severdi…

Bugünkü bu hali sana kim verdi…

Ne kadar güzeldin canım Mersin’im…


Aydıncık, Bozyazı gelişmedi mi…

Taşucu payını bölüşmedi mi…

Yeni göç edenler alışmadı mı…

Ne kadar güzeldin canım Mersin’im…


Emirler, Erçel’in gözümde tüter…

Namrun Yaylasın’da yüreğim atar…

Çıkar mı yaylaya göç katar katar…

Ne kadar güzeldin canım Mersin’im…


Mersin Çukurova yiğitler çıkar…

Burada dilden hep öğütler çıkar…

Hüzüne gark olur ağıtlar çıkar…

Ne kadar güzeldin canım Mersin’im…


Mut İlçesi tarih kokar gül gibi…

Karaman’a bağlar Sertavul gibi…

Oymak oymak bağlı bir avul gibi…

Ne kadar güzeldin canım Mersin’im…


İçli köfteleri Yörükler haşlar…

Arap usülü de kızartıp başlar…

Kırmızı toprağın doğurur düşler…

Ne kadar güzeldin canım Mersin’im…


Tarlada uçardı tibilli kuşun…

Ilık olur geçer daima kışın…

Çalışıp üretmek ebedi işin…

Ne kadar güzeldin canım Mersin’im…


Otuzüç kıtayı şehir koduna…

Senin hasretine senin yadına…

Doyulmazdı billah eski tadına…

Ne kadar güzeldin canım Mersin’im…




29 Mart 2022,


Şiir hayalimdeki eski Mersin’i anlatıyor, 1980’leri 1990’ları…

Şiirde geçen adlar, tabirler, yöresel eski konular, kişiler, yerler, özlemler şeklinde kaleme alınmıştır…

( Canım Mersin başlıklı yazı Alp.Aldatmaz tarafından 30.03.2022 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.