“tak tak…” kapım çalındı
“Mutlulukmuş” -öyle mahcup mahcup… Öyle utangaç-
Yıllar sonra gelip de
kapımı çalan
“Evde yokmuş” dedirttim kendimi
Duvar gibi suskunluğumla
“tak tak…” kapım çalındı
“Sevinçmiş “ -öyle utana utana… Öyle sıkıla-
Onca acının ardından gelip
de kapımı çalan
Elinde plastik ölü çiçekler
- renksiz, ruhsuz, kokusuz-
“Evde yokmuş” dedirttim kendimi
Ustura gibi kanatan
kızgınlığımla
“tak tak…” kapım çalındı
“bundan sonra güzel günler göreceğiz” gelmiş -öyle pişkin pişkin
Utanmadan ömrümün son
günlerinde
“Evde yokmuş” dedirttim kendimi
Buz gibi küskünlüğümle
“tak tak…” kapım çalındı
“aşkmış- gülmekmiş” meğer
Yüreğimde yaprak gibi kuruyan
aşklardan
Ve gözyaşlarından sonra-öyle
pişman pişman… Öyle üzgün-
Özür dilercesine kapımı
çalıp da duran
“Evde yokmuş” dedirttim kendimi
Yer yarıldı da yerin
dibine giren gülüşüm
Ve deprem gibi başıma
yıkılan yalnızlığımla…
Geç kaldınız… Defolun gidin
Şu mübarek ağzımı
açtırmadan benim
Sakın haa! Bozmaya da
kalkışmayın
O kahreden… O yalnız… O
korkunç… O mutsuz…
O aşksız… Ve o gülmeksiz
kalan kurulu düzenimi…
Ele avuca sığmayan çocuk gibi
Yürek kapımı çalıp çalıp da kaçan sendin demek
Seni gidi güzel günler göreceğiz seni…
Seni gidi aşk…/ seni gidi sevinç…/ seni gidi mutluluk seni
1 Ocak 2021