Hazan yeli vurdu, savurdu beni,
Uçtu yapraklarım, kuru dal kaldı.
Hayat belim kırdı, devirdi beni,
Ölçtü tüm sabrımı, sanma hâl kaldı.

Olduğun yerlerde, hep mutlu yaşa,
Eksildim iştahtan, uzağım aşa,
Neşe dolu idim, döndüm bir taşa;
Kaçtı şakrak günler, dilim lâl kaldı.

Duymadı zârımı, zalimdi eller,
Sana gelecektim, elimde güller,
Yazın ortasında, gürledi seller;
Göçtü köprü ne iz, ne de yol kaldı.

Şifa evlerinde, beni arama,
Onca uzman hekim, ilaç var ama,
Kimse derman olmaz, onmaz yarama;
Aç da bak rengine, bezde al kaldı.

Mavi hayallere, düşlere daldı,
Lakin sanma gönül, muradın aldı,
Vuslat kadehime, acılar doldu;
İçti bu can ağu, ele bal kaldı.

Dünya zindan oldu, şehir bana dar,
Varlığın cennetti, yokluğunsa nâr,
İçten içe yanar iken bir rüzgâr;
Saçtı közlerimi, yalnız kül kaldı.

Gözlerim seçmiyor, etraf dumandır,
Dönmezsen sılaya, hâlim yamandır,
Çok bekletme zaman, ahir zamandır;
Geçti ömür, gün-ay, belki yıl kaldı.

27.06.2022
Muhittin Alaca 


( Ömür Geçti başlıklı yazı Alaca tarafından 27.06.2022 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.