BENİM SERÜVENİM
Rüştünü ispatlamış kalemim
Ağaçlarla bulutlarla ve yağmur damlalarının düştüğü toprakla halleşiyor
Dik yamaçların ardında benim serüvenim
Kirpiklerim hangi savaşımda yenilgiye uğradığıysa
Hangi usulü seçip hangi yol kenarında biriktiysem
Hangi dağa yaslanıp da huzuru yakaladıysam
Hangi masalla kurnazlık öğrendiysem artık
Kitaplarımın hangi sayfasında bırakdıysam ayraçları ve donandıysam çaputlar bağlanan ağaçlar gibi
Kenar mahallelerin soy kütüğüne bakıp
Mayhoş elmanın çerini çöpünü fark edip
İşte o an anladım fukara dünyanın hezimetini
Aynı renkte açıvermiştim her baharda
Apansız ürkek taşlar atmıştım sektirip denize
Dil ve yüreğimin kesiştiği şairler erbabıydı edebiyatın
İyi bir şiirin yörüngesinden kim çıkmak ister ki
Sessizliğin çığlığını dinlerken
H. Çiğdem Deniz