Bulunduğum bir ortamda Memleketimin Van olmasından mütevellit şahsıma "Kürdistan'daki adaylar hakkında ne düşünüyorsunuz?" Diye bir soru yöneltildi. Ortamın kahir ekseriyeti şark illerinden göçmüş ve bulundukları illerde düzen kurup belli bir mevkiye geldikleri; giyindikleri libaslarından, masa üstüne koydukları 30-40 bin liralık telefonlarının yanındaki milyonluk araçlarının anahtarlıklarından anlaşılan sakin ve sakinelerden oluşuyordu. İçlerinden birinin; benim milli tabiyetimi bilmesinden olsa gerek müstehzi bir ifadeyle böyle bir sual yöneltmesinin alameti farikasını elbette çözmüştüm.

Efendim, şöyle başlamak isterim. Bildiğim kadarıyla 2023 yılı itibariyle Türkiye Cumhuriyeti sınırları içerisinde 81 il, 7 bölge var. Bunların arasında bahsettiğiniz isimde ne bir bölge ne de bir il var. Tabi bunları ifade ederken hoşnut olmayanlar arasından sataşma olunca da lütfen haleti ruhaniyenizi koruyun deyip devam ettim.


Herkes hayal ve rüyalarını anlatmaya kalkıp üstelik bu rüyaya göre amel etmeye kalksa bir bakar ki altındaki döşek, üstündeki yorgan uçup gitmiş "cıs cıbıldak" ortada kalmış.

Bu bakımdan gerçekleri konuşmak gerekir. Ben de şu an hayal ve rüyalarımı anlatmaya kalksam 300-400 yıl evvel bizim olan; fakat şu an ayrı devlet olan (Mısır Fas, Cezayir, Irak, Suriye, Yunanistan  Bulgaristan..v.s) 40'ın üzerindeki bağımsız devlete Türkistan veya Osmanlı demem nasıl hayalse, bu da onun lacivert hali..

Ha aranızda coğrafi terim olarak böyle diyene de şunu demek gerek. Dünya coğrafyasına kafanıza göre isimler vermeye kalkarsanız, herkes kendi köyüne kadar, aşiretinin ismini koyar, kimin nereden gelip nereye gideceğini bilmeyen bir dünya oluşur. Bununda gerçekle bağdaşır yani olmaz.

Ha illa bir devlet diyorsanız yeni bir Lawrence bulup devletinizi kurup kendinize bir bayrak edinip, paranızı basıp, teşkilatlarınızı kurup, Türk Devleti dahil dünya devletlerinin hepsi tarafından tanınıp, birleşmiş milletlerden pasaport onayınız geçtikten sonra, memleketime gelirken pasaport şartı olduğunda pasaportumu alıp girdiğimde, o zaman istediğiniz yerde istediğiniz kadar söyleyebilirsiniz.
Yapabiliyorsanız gücünüz yetiyorsa buyurun yapın!.

Yoksa Kürt halkının sırtından geçinip, fakir Kürt gençlerini kandırıp siyasetinize ütopyalar katarak hayatlarını cehenneme çevirmeye hakkınız yok.


Al bayrağın gölgesi; Al bayrağın altında kardeşçe yaşamak isteyen herkese yeter.


Dertlerimizi sıkıntılarımızı, uğradığımız haksızlıkları, al bayrağı arkamıza alıp çözeriz. Ermeni terör örgütünün renklerinin olduğu paçavraları arkanıza aldığınızda  hiçbir sorununuzu çözemezsiniz.

Toprak isteyene yahut bayrağı kabul etmeyene, ebat ebat boy boy bayrak direği üreten fabrikalarımız mevcuttur. Bunu da hatırlatmak isterim.

Oradan bir ses duydum: "çok faşistçe bir yaklaşım."


Elimde avucumda kalan son akçemle, zor bela inşa ettiğim evimi bombalayıp yıkmaya çalışanlar faşist değil; ama evimin yıkılmasına karşı koyan ben faşistim öyle mi?


Hadi oradan..!

Yavuz Yıldızbaş
Araştırmacı-Yazar-Eleştirmen 
( Hadi Ordan.. başlıklı yazı Kalemimyazar tarafından 7.04.2023 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.