YAHUDİLER VE MÜSLÜMANLAR
Yahudilik tarih boyunca hak ve hakikatin düşmanı, yalanın, sahteciliğin ve
batılın bayraktarı oldu. Kutsal kitabımız Kur’an-ı Kerim’de ‘onları
Müslümanların gerçek düşmanı olarak anmakta, İslam düşmanlığında onları
putperest müşriklerle bir tutmaktadır. Hristiyanların içindeki bazı kişileri
ise İslam’a en yakın hayatı yaşayanlar olarak betimlemektedir.
Yahudilerin hahamlarını Tanrı edindiklerini haber veren ilahi bildiri bu
yönüyle onları da putçu olarak ilan etmektedir. Onların putçulukları
peygamberleri daha aralarındayken başlamış, Musa(as) Allah ile konuşmaya gider
gitmez Samiri ’nin yaptığı buzağıya tapmışlardır. Hidayetten sonra dalalet. Ne
kötü bir seçim. İşte Yahudiler hep bu halet-i ruhiye içinde olmuştur. Onların
hak ve hakikate olan düşmanlıkları bu gün İslam’a olan saldırganlıklarını her
fırsatta ortaya koymaktadırlar. Bu gün Gazze’de olanlar bu gerçeğin
yansımasıdır.
İsraf suresinde ‘Biz İsrail oğullarına kitapta! ‘Kuşkusuz siz yeryüzünde iki
defa fesat çıkaracaksınız ve ve elbette büyük bir taşkınlıkla kibirleneceksiniz
hükmünü takdir ettik. ‘ diye haber verilen bu iki fesat sıradan bir karışıklık
değildir elbette. Devam ederek ‘Birincisinin zamanı geldiğinde üzerinize güçlü,
kuvvetli, savaşçı bir takım kullar gönderdik de onlar(memleketin her köşesini
kontrol altına aldılar) ta evlerin aralarına girip araştırdılar. Bu
gerçekleşmiş bir vaat oldu.’Sonra onların üzerine size tekrar hakimiyet verdik;
size mallarla ve evlatlarla yardım ederek sayınızı artırdık ve sizi toplumca
daha çoğalttık. Eğer iyilik yaparsanız kendinize iyilik yapmış olursunuz; yok
eğer kötülük yaparsanız o da kendinizedir. Derken ikincisinin zamanı geldiğinde
yüzlerinizi kara çıkartsınlar, daha evvel girdikleri gibi mescide girsinler ve
ele geçirdikleri her şeyi mahvetsinler diye onları göndeririz.’(4.5.6.7)
İşte bu ayetler bize geleceğe yönelik işaretler vermektedir. Bu ayetler geniş
tefsirlere muhtaçtır ancak bize Yahudilerin başına gelecek önemli olayları
işaret etmektedir.Birinci fesadın Buht'un -Nasır tarafından bertaraf edildiği,
Allah’ın İsrail oğullarının azgınlığa dalıp isyan etmeleri üzerine kendilerine
düşmanlarını musallat ettiğini ve kanlarını helal kılarak evlerine çepeçevre
girdiklerini ve onları zelil ve kahr ettiklerini bunun da uygun ceza olduğunu
Allah’ın kullarına zulmetmeyeceğini haber veriyor. Doğrusu onlar Allah’a çok
isyan etmişler bilginler ve peygamberlerden bir topluluğu öldürmüşlerdi.’(İbn-i
Kesir)
İşte birinci isyanlarında Babil Kralı Buhtunnasr tarafından katledildiler.
Onların mabetlerini harap etti. Onlardan yetmiş bin kişiyi öldürdü. Onların
ileri gelenleri ve bilginlerini de öldürdü. Tevrat’ı ezber bilen hiç kimseyi
sağ bırakmadı. İçlerinden peygamber torunlarıyla diğerlerini esir alarak
götürdü.
İkinci isyan için tam belirgin bir işaret vermemekle beraber o zaman onlara
Müslümanları musallat edeceğini haber vermektedir. Bu savaş ve hezimetin geçmişte
mi olduğunu yoksa gelecekte mi olacağını tam açıklıkla işaret edilmemesi geçmiş
ve geleceği kapsadığını göstermekte bir diğer ayette taşlar ve ağaçlar arkasına
saklanacakları ağaçların arkalarındaki Yahudi’yi haber vereceğini yalnızca
Gargat ağacının onları gizleyeceğini bildirmektedir. Bu gün İsrail’de Gargat
ağacını fazlaca ekildiğini düşünürsek bu sona Yahudilerin de buna inandıkları,
içten içe bu korkuyu yaşattıklarını anlarız.
İsrail cumhurbaşkanının İsrail’in sonunun Müslümanlar eliyle olacağını söyleyen
birine o Müslümanlar gelsin de o zaman düşünürüz demesi de manidardır.
Ahmet Kemal