İstesem ki gün ışığı doğsun 
Buğulu gözleri silerken.
Çok şeye aç kaldığımda hiç sormadan.
Çok şeye susadığım bu zer taneleri gibi.
Ar'şın değişmeyen bu akisler mi?
Her tarafımı sağanaktan ıslak eden.
Şayet özlemişim,hani pencereden yağmurları seyretmeyi, o ıslak toprağın kokusunu.
Özlemişim yine, hani geceleri yıldızları seyrederken bir temmuz akşamı.
Sonraları beklersin nehir olmak var işte akan o sular gibi yaşamayı.
Sahilde şiir yazmak var işte beni her şeyden tesseli edenini özlemişim..


İstesem ki bir vakit kabirde olduğum karanlıktan, dönüpte hatıralara bakarken. 
Bakarken meskenimden.
Kor bir yığının içindeyim sanki.
O vakit sessiz çığlıklar gibi.
Her tarafım topraktan ağır. 
Lakin bir mesele vardır.
Özlemeyi özlemek,
Sevmeyi becermek.
Güneşi seversin, yağmurların altında ıslanmayı, buğday tomurcuklarını, gül kokusunu ve çok şeyi işte şimdilerde anlıyorum. 
Ve yine anlıyorum ki, bir insan olmak var içimizden geçtiği gibi dokunmayı sevmeli..
( Kum Saati başlıklı yazı Hemsaye tarafından 19.11.2023 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.