Alıç Ağacı Yapraklarında Mehtap Korku

Sıcak Ağustos ayının ilk günleri idi hava bunaltıcı mı bunaltıcı güneş sanki indirilmişti bir mızrak boyunu. Dışarıda tek tük çocuk sesleri bir yükselip bir sükût ediyordu. Oturduğum mutfağın terası dağınık mı dağınık ruhumda envaı bir hazımsızlık taşıyordum bedenim dar geliyordu ruhuma. Akrep ve yelkovan içimde tanıdık bir sıkıntı ile dönüp duruyordu. Günün, ömrün yorgunluğu çökmüş bedenim istirahat etmek istiyor aklım ise karşı çıkıyordu. Muhasebe etmek istiyordum oysa yaşadıklarımı, yaşattıklarımı gözlerimin önüne sermeye çalıştıkça geçip giden günleri acıları sevinçleri hiç tanımadığım bir yüzüm engelliyordu beni. Gün uzadıkça huzursuzluğum mislileşiyor terim ile birlikte içimde yankılanan sese kulak kabartmakta güçlük çekiyordum. Bir t’arafta insanlığımı kaybetmemek adına hislerim gelgitlerle parmak uçlarıma kadar sızlatıyor bir t’arafta nüksedecek sancılarıma gem vuramamaktan korkuyordum.

Evet, korkuyordun ilk kez dışarda uyumaya kalktığım gece gibi korkuyordum gece karanlığında sığındım alıç ağacının yapraklarına ve yemişlerine sığıntılığıma dolunay bir refakat edip bir saklanıyordu yüreğim ürperirken yanı başımdan durun mezarlıklardan açlığımı bastırmak için olgunlaşmamış ekşimtırak yemişleri ağzıma atıp çekirdekleri tuzlu ellerim ile ağzımdan alıp toprağa gömüyordum bir gün büyüceksiniz filizleneceksiniz diye içimden geçirirken sesim sanki gecenin sessizliği bölüyordu. Lakin şimdi aynı korkuları beslemiyordum ne eline geçirirse türlü eziyet, hakaret ve dayaktan sonra aç bırakacak olan korkularım baş müsebbibi Halim vardı hayatımda nede kimsenin olmadığı en üst katta bir odaya kilitlenip sabaha yediye kadar beklemek derdi. Oysa korkuyordum onca yeminden sonra canımı kimse acıtamayacak derken kendimi hesaba katmayı unutmuş muydum? Boğuluyordum sanki dışardan ara sıra duyulan çocuk sesleri geçmişe götürmekle kalmıyor silinmiş hatırları canlandırıyordu Onca yıl sonra duvar ördüğüm vicdanım kapıları birkaç mızır çocuk sesi ile yıkılmaya başladığını fark ettiğim an hayır diye mırıldandım kendime yıldızlara ve geceye ne çiçek açmasına imtiyaz göstermeli nede hasretlenmeye durup durup yakmamalı insan kendini yandığı kadar ile yetinmeli içimdeki canlı mezarlığın kapısını açmamalı daha önceki tecrübelerimden öğrenmiş olmalıydım.

( Alıç Ağacı Yapraklarında Mehtap Korku başlıklı yazı hewi tarafından 5.08.2024 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu