bir anlık yokluğun bile
bin yıllık hasretimdir sevgili
bilirmisin onun için her seher
bülbülün feryadı fiğan
nameyi nidasıdır gülü
Ahmet kölecioğlu 2016
tohumun toprağa muhtaçlığı
toprağın tohuma anaçlığı
açtığı sıcacık kucağı gibi olsun
karşılıklı sevdamız aşkımız
sevdiğim sultanım
gönlüme yüreğime ruhuma
sensin çünkü aşk tacım
Ahmet kölecioğlu 2015
edebiyatın bağında bülbül
felsefenin dağında kartal
olabilmenin ahvali hali
çok ama çok önemlidir
Ahmet kölecioğlu 2015
sandınki zamanı uzattım arayı açtım
terki diyar edipte kaçtım
oysa aşkınla yandım kavruldum
küllere döndüm
kendim kendimi rüzgara verdim savruldum
her çiçekte ayrı ayrı sana kavuştum
Ahmet kölecioğlu 2015
sordum seni sümbüllere gonca gonca güllere
seherde esen yellere sordum amma görmemişler
döndüm baktımki bağlara baykuşlar konmuşlar dallara
özlem hasretler yollara düşmüş gider gurbetlere
Ahmet kölecioğlu 2015
yokluğun yanar dağlardaki
lava benziyor
cayır cayır yanıp kavruluyorum
Ahmet kölecioğlu 2016