Cemaline Müştak
Ne zaman ayağım kaysa, 
sen tutup kaldırdın elimden.
Kaç kez hata ettim, 
hatalarda kaç ısrar bilmem.
Günahtan kararmış yüzüme
yine de nazar ettin
Kaç kez sildin 
dökülen inci tanelerini gözlerimden...

Nisyanlarda boğulup 
kaç kez unuttum da seni,
şefkât tokadıyla hatırlattın yeniden.
Kaç kez döndürdün, 
inatla yürüdüğüm 
o yolların dönemecinden.
Gafletin kuyularında 
kaç tövbe bozdum da 
ayırmadın yine kapının eşiğinden

Sen ki,
"Kulumun zannı üzreyim' diye buyuran 
Ey Rahmeti bol padişah
ben ki 
kıtmirinim 
defalarca yanılıp yenilen

Ne zaman ruhum daralsa 
bir inşirah serinliği bahşeden Sen
bırakma beni bir an bile 
kurtar şu nefsin elinden

Ey karanlık gecede 
kara taşın üzerinde
kara karıncanın ayak sesini işiten

Aciz kulunum rızana talip
ne cennet sevdasıdır derdim
ne cehennem tasası beni ürküten.

Bir ızdırap ki yerleşir içime 
ruhumu titretir en inceden
Muradım budur arzum bu 
Ey ruhuma can üfleyen
aşkınla yandığım anda alsan canımı
cemâline müştak, 
başka birşey istemem.
( Cemaline Müştak başlıklı yazı hatice-kilinc tarafından 6.11.2025 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu