İeü’de Geleceğin Tasarımcılarının “doğum”u
Ayten DİRİER
“İzmir modanın öncülerindendir, orada bir moda okulu olması lazım’’ demişti modanın duayenlerinden Vitali Hakko…
Bugünleri görseydi, İEÜ Mütevelli Heyet Başkanı Ekrem Demirtaş, üyeler ve Rektör Prof.Dr.Attilâ Sezgin ile çiçeği burnunda tasarımcıları candan kutlayacağına eminim.
İzmir Ekonomi Üniversitesi Güzel Sanatlar ve Tasarım Fakültesi-Moda Tasarımı Bölümü öğrencileri 2010 yılı mezuniyetlerini; el emeği, göz nuru akıttıkları bir defile ile taçlandırdı.
Berrin Gönen-Arzu Vuruşkan yönetiminde, Üniversite atölyelerinde tasarlanıp üretilen 19 koleksiyon, 14 Haziran Pazartesi günü İzmir Ekonomi Üniversitesi futbol sahasında, koreografisi Başak Gürsoy tarafından hazırlanan,Uğurkan Erez, Uğurhan Akdeniz, Şafak Fişek Ajansları ile Seda Özen, Murat Özsümer, Bioderm, Ertan Çelikler’in katkıda bulundukları defileyle sunuldu.
Üniversite Halkla İlişkiler görevlileri, mankenlere taş çıkartan giysilerle konukları önce sergi, ardından Firuz Catering’in özenle hazırladığı kokteyl alanında ağırlayıp, defile alanına özenle yerleştirdi. Alanın dışına taşan öğrenciler de arkadaşlarının emeklerini bol bol alkışladı.
“DOĞU’M”
Defilenin sloganını oluşturan bu deyimi, Moda Tasarım Bölümü Başkanı Yrd.Doç.Dr.Şölen Kipöz şöyle açıkladı:
“Proje, Doğu ile Doğum’u birleştiren bir temaya sahip.
-Yüzümüzü güneşin doğduğu yere çevirip, doğudan bir “yeni” doğurmak sloganıyla defilenin konseptini hazırlayan Moda Tasarımı Bölümü, hem tasarımcının Doğu’ya bakışını hem de doğanın mucizesi doğumu anlatıyor.
-Slogan, tasarımcıların kendi doğularından yeni bir yaklaşım, umut ve gelecek doğurmaları ile gerçekleşti.
-Geniş pazarlara yönelik tasarım açığını kapatmayı amaçlıyor. Tasarımcıların kimi Türkiye’den bir özellik seçerken kimi de yüzünü Uzakdoğu’ya çevirdi. Çıkış noktası farklı da olsa, koleksiyonun ortak özelliği otantik, unutulmaya yüz tutmuş el işçilikleri ve zanaatı yeniden yüceltmeleri oldu.”
Güzel Sanatlar ve Tasarım Fakültesi Dekanı Prof.Dr.Tevfik Balcıoğlu’nun “Teşekkür” konuşmasında şu an inşaatı devam eden Güzel Sanatlar ve Tasarım Fakültesi’nin 20 Ekim 2010’da, saat 20.10’da açılışının yapılacağını müjdeledi. Işık gösterileri eşliğinde sunum başladı. Özge Ulusoy, Pınar Çınar, Ece Sükan, Merve Karan, Begüm Yılmaz, Alona Kıral, Merve sarı, Buse Işık, Mine Postacı, Duygu Akdeniz, Pelin Süzen, Coşku Hatipoğlu, Bürde Aslan, Dolunay Ergin, Asuman Arifoğlu, Ezgi Tuyuran, Serkan Tan, Burak gacamer, Öner Bölükbaşı, Ali Altan, Ediz Karınca, Serhat Altıkardeş, Can Başdoğan, Begüm başbayrak, Burak Şengül, Gökhan Koçaş, Meltem Acar, Melinda Pohle, Pelin Özdemir, Gizem Savaş, Gonca Serbest, Pınar pamuk, Hazal Öztürk, Dide Görgün, Elif Şimşek’in yanı sıra çocuk modeller Arda Ekran, Esila Umut, Berin Metin, Ladin Sandıkçı, Irmak Atila, Bengü Irk, Sude Yosunlu, Öykü Yılmaz, İpek Bakalım tarafından sunuldu.
Tanınmış modacılardan Esin Yılmaz, Feryal Akgün, Emre Tamer(Ön Jüri), Bora Aksu, Hatice Gökçe, Hakan Başak, Andrew Foxall(Misafir Jüri) tarafından değerlendirilen genç tasarımcıların koleksiyonları, temaya uygun görüntüler ve müzik eşliğinde sunuldu.
1-Irmak Bahçeci : Adı Ünzile
Ekranda Anadolu kadınlarının görüntüleri ağır bir müzik eşliğinde kayarken; yüklü(hamile) kadınların albenili giysileriyle, kutsal göreve hazırlanan anne adaylarını temsil eden mankenlerin yüz ifadeleri pek gururluydu.
2-Zeynep Sağat : Çarşıdan aldım 1 tane
Düşen kalemimi ararken not alamadım!
3-Merve Demirbağ : Kızıl Yele
At kişnemesi ve görüntüleri eşliğinde podyuma çıkan çocuk mankenler görevlerini ciddi bir sevimlilikle ifa ederken, giydikleri harikaydı.
4-Nermin Daş : Gülümseyen Renkler
Upuzun kirpikleri bile gülümseyen renklerden oluşan mankenler, Geyşaları andıran makyaj ve saç modelleriyle podyumda renkli bir Japon rüzgârı estirdiler.
5-Funda Çınar : Işık ve Çınar
Çınar genelde devleti temsil eder. Zeugma görüntüleriyle Anadolu’daki devlet çınarının çok eski olduğu vurgulanırken; mankenler taşıdıkları giysilerle İlkçağ’ın antik evresini temsil ediyordu.
6-Selen Doğrayıcı : Şeytan Kulağına Kurşun
Ece Sükan uzay giysilerini andıran kıyafetiyle epey alkış aldı.
7-Begüm Ünsal : Ebrulî Özgürlük
Şeffaf ve ebru desenli giysilerde, eski ve yeninin desenleri ustalıkla harmanlanmıştı.
8-Kayhan Eryılmaz : Modern Osmanlı
Cami ve kubbelerin iç süslemeleri eşliğinde, Yakınçağ Osmanlı izlerini taşıyan, yelek ağırlıklı yazlık erkek giysileri çok beğenildi.
9-İpek Özyoldaş : Puslu Anılar
Şalvar, yelek ve bol drapeli giysiler mazinin izlerini taşıyordu
10-İstenç Çınar : Prenses Oxala ve Savaşçıları
Ekranda eski süvari savaşçılar akın ederken, podyumdaki mankenler Ortaçağ giysileri içinde salınıyordu.Savaş havası ustalıkla verilmişti.
11-Burcu Yıldız : 7 İşaret
7 işareti simgeleyen mankenler tarihten fırlamışlarla uzaylıları çağrıştırıyordu.
12-Başak Cankeş : Rubaiyat Çinileri
Dörtlük anlamına gelen rübaî, Ömer Hayyam’ın gizli yazdığı Rubaiyat adlı eserini hatırlattı. Bu eser Amin Maoluf’un Semerkant adlı eserinin sonunda Titanic ile Okyanusun sularına gömülür. Semerkant ününü Selçuklu ve Timur Dönemi’nden kalan çini kakmalı eserlerine borçludur.
Ekrandaki nefis çini gösterileri eşliğinde, sol tarafta toprağı karan usta çini yapmaya hazırlanırken; İzmir Devlet Opera ve Balesinden 3 balerinin parmak uçlarına basarak yürüyüşleri zekâ ve birikim yüklü bir düşüncenin eseriydi…
13-Gülçin Çengel : İz’ler
Drape ile pastel renklerin ahenkli bir harmanı…
14-Duygu Türker : Ağacın Düşleri
Kıvrımlı gelinlik ile pastel-kahve tonlarındaki giysiler çok ilginçti.
15-Yasemin Biricik : Dafne
Defne barışı simgeler… Günümüzü simgeleyen kanlı defne görüntüleri eşliğinde, yeşil kahve tonlarındaki giysilerin yanı sıra, çanta niyetine taşınan kîlden ilginç bir otantik görüntü oluşturdu. Kîlden, güneydoğu’da kalaylı bakırdan yapılan oval minik sandık olup; tarak, kese,lif,sabun gibi ıslak hamam malzemelerinin taşınması için kullanılır.
16-Melike Akgüneş : Suya Yazılan Efsane
Suyun renklerini taşıyan giysiler içinde Ece Sükan’ın üzerindeki turkuaz tuvalet çok alkış aldı.
17-Sinem Göller : Çeyiz Sandığı
Rengarenk ağaç işçiliğini simgeleyen çeyiz sandıkları görüntüsü eşliğinde, sabrın ürünü danteller kıyafetlerden ayakkabılara kadar monte edilerek değerlendirilmişti. Türk modacılarını Batı’dakilerden farklı kılan özelliğin, bu danteller ve nakışlar olduğu unutulmamalı…
18-Begüm Kapan : Sessizliğin Ritmi
Ekranda uçuşan Arap harfleri ve darbuka eşliğinde sunulan giysiler Oryantalizmi simgeliyordu. Siyah-beyaz tuvalet içinde, saçıyla ağzı bağlanmış manken, sessiz Doğu kadınının temsicisi gibiydi…
19-Olgay Ergin : Kayıp Şamanların Gölgesinde
Ekranda beliren şaman görüntüleri eşliğinde, mankenler her dönemi yansıtan ipek-saten giysiler ve etkileyici müzikle çok alkış aldılar. Ece Sükan sunduğu gelinlikle, kraliçe gelin edasıyla(adının hakkını verircesine) geçmişten kopup gelmiş gibiydi…
Başarılar gençler... Yolunuz açık, yaratıcılığınız daim olsun…
FOTO : Duru ÖZBİLGİN' teşekkürlerimle...
(
İeü’de Geleceğin Tasarımcılarının “doğum”u başlıklı yazı
AytenDirier tarafından
17.06.2010 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.