Çağın Hastalığı/Tüketim Çılgınlığı
2009 Ocak ayında okumuş olduğum The Economist Dergisi' nde 'Esasa Dönüş' isimli bir araştırma yapıldığını ; ana temasının ekonomide yaşanan darboğazların,krizlerin içinden çıkıp kurtulabilmek için bazı değerlerimizin yeniden hatırlanmasının elzem olduğu tartılışılıyordu. Bu araştırmada iyi bir yöneticide en az aşağıdaki üç özelliğin bulunmasının gereğini anlatıyordu.
* Tutumlu olmak.
*Dürüst olmak.
*Hazırlıklı olmak.
Dünya'mızda kaynakların kısıtlı olduğunu, tutumlu olmanın bütünsel bir davranış biçimi olduğu, tutumluluğun bir felsefe olduğunu ve özel hayattan başladığını açıklıyordu.Tutumlu olmadan ayakta kalmış tek bir kişi,tek bir aile,tek bir patron,tek bir şirket ve tek bir ulus var mı dır? sorusuyla da okuyucularını düşünmeye sevk ediyordu...İlgimi çekip beni 37 yıl öncesine götürüverdi...
YERLİ MALI,YERLİ MALI,
HER TÜRK ONU KULLANMALI,
YERLİ MALI,TÜRK'ÜN MALI,
HER TÜRK ONU KULLANMALI.
Yatırım ne demektir?
Biriken paranın gelir sağlayacak bir işe bağlanmasıdır.
Türk Malı ne demektir?
Ülkemiz sınırları içinde yetiştirilen ürünlere, fabrikalarımızda yapılan mallara Türk Malları yada Yerli Malı denir.
Haftanın amacı nedir?
*Tasarruf yapmak,milli kaynakların işletilmesi,yerli fabrikalar kurulması,dış alımlarla dövizin yabancıya gitmesinin önlenmesi.
*Temel tüketim maddelerini öz kaynaklardan karşılanması ,dolayısıyla ekonomimizi geliştirip,canlı tutmak.
*Daha okul yıllarında tutumlu olma alışkanlığının kazandırılıp,yaşam boyu rahat yaşamamızı sağlamak.
*Parada tutum;gereği kadar harcayıp kalanını kumbarada biriktirmesi,
*Ders kitabı,dergi,kalem,silgi,defter ve giysilerini temiz,tutumlu kullanmak.
*Oyuncaklarına zarar vermemek,
*Tabağına konan yemeğin hepsini yemek,
*Lüzumsuz akan suyu,kullanılmadığı halde açık olan ışığın kapatılması,
*Zamanını boşa harcamayıp kitap okuyarak değerlendirmek...
Ekonomik olarak ev idaresi zor iştir.Sürekli el yıkamak,diş fırçalarken,traş olurken suyun akması , eğer tasarruflu harcarsak, çok fazla değil ama bir yıl sonra kocaman karlar elde etmemizi sağlar.En ilginç örnekse 'Googel'ın giriş sayfası eğer siyah olsaymış bir yılda 3000 Megawatlık elektrik tasarrufu yapılırmış' . Bir diğer örnek te beni çok etkileyen;Dünya'da çelik endüstrisi içinde haklı yer kazanan krom-nikel karışımı İsveç çeliğine ülke vatandaşlarınca verilen önemdir. Traş sonrası çöpe atmak yerine geriye kazandırdıkları katma değerdir.Otellerde ülkeye gelen turistler için aynanın yanına konulan bir not çok ilgi çekicidir.
'Lütfen traştan sonra jiletinizi çöpe atmayınız, yanda bir kutu var,oraya bırakınız.Bir jilette dahi olsa İsveç çelik sanayisine yardımcı olunuz!!!
Zaman,zaman yazılı ve görsel,mahalli basında sık,sık anonslar geçip' kullanılmış kitap, defter, gazete,dergi,ambalaj kutusu,ilaç prospektüsü olsa dahi kapının önüne koyunuz,görevliler gelip alacaklar.İsveç'in kalkınmasına ve ağaç ziyanına engel olunuz!!!.........
Ev hanımları olarak bizlere de bu konuda epey iş düşüyor şöyle ki;
*Haşlama suyunu-sebze veya et-çorba yapımında kullanabiliriz.
*Bayat ekmekleri kızartıp çorbaya,şerbetli tatlıya,üzerine sebzeli et suyu dökerek tirite dönüştürebiliriz.
*Akşamdan kalan pilavı nefis bir yoğurtlu çorba yapabiliriz.
*Pil alırken şarj edilebilenleri seçmeli,evde kullandığımız eski pilleri bitince geri dönüşüm kutusuna atmalıyız,çöpe değil.
*Çamaşır ve bulaşık makinalarını mümkünse gece-komşuları rahatsız etmeyecek yerdeyse-çalıştırmalıyız.
*Bulaşıkları elde değil makinada biriktirip tek seferde yıkamalıyız.
*Çamaşır makinasının küvete boşuna akıttığı suyla balkonları yıkayıp ,merdiven boşluklarını silmeliyiz.
*Gece yatarken stand by'da tuttuğumuz elektrikli cihazlarımızı kapatmalıyız.
*Otomobil yerine yürüyüp,bisiklete binmeliyiz.
*Tasarruflu ampul ve akıllı sayaçlar kullanabiliriz.
*A sınıfı etiketli beyaz eşya kullanarak hem tasarruflu hem de çevreci oluruz.
*Evimizin boya-badana-tamir işlerini kendimiz yapabiliriz.
*Hazır yiyecekler yerine kendimiz pişirir,hem sağlıklı da oluruz,imkan varsa sebzelerimizide yetiştirebiliriz.
*Sahip olduklarımızı hemen atıp yenisini alacağımıza,marifetli ellerimizin bir kaç dokunuşuyla , hoş ve yeni alınmış havası verebiliriz...
*Market listelerini karşılaştırıp,aynı malı başka yerden daha ucuza alabiliriz.
*Mağazaların indirim zamanlarını takip edip,markalı giysileri yarı fiatına alabiliriz.
*Bize küçük gelen giysilerimizi annelerimizin yıllar önce bize yaptığı gibi ters-yüz ederek,daha yüzü,gözü açılmamış marka tutkunu olmamış küçük çocuklarımıza giysiler dikebiliriz.
Yurtseverlik yurdunu düşünmektir.Her yurtsever yerli malı kullanmaya özen göstermeli,yaşam boyu tutumlu olmalıdır,asla cimri değil...
Unutmayalım;''bir mıh bir nal kaybettirir. Bir nal bir atı,bir at bir orduya savaşı kaybettirir''. Maddi durumumuz ne olursa olsun fakir,ister zengin çok dikkatli olmalıyız. Bunda maddiyatı da aşan büyük bir edep ve incelik vardır...