içimden “ulen Feleğoğlu

eyi laf sokuşdurdun adama” deye

gedip gederkene

kendi-kendime, “-işde bulduk bi geçi yolu”

hakkatden[1] mendize etiyaç yoğumuş

bu arada kaç adım attığımı unutdum haral

“-ee demek sadaca eşşek deği,

geçi de yolu buluyomuş”

……….

“-biz de buldug bi yol gediyoz işde”

derkene

 

“zınk” deye durdum,

            aklıma ğeldi;

“-ele! dinini .ikdimin gedesi ele

hinci bu adam beni resmen eşşek yerine ğodu”

valla içim “-cız” etti

 

depeden ünneyon gari

“-Süleman Beeeey”

…………….

duyar mı gari dinini .iktimin münafığı

“-Süleman Beeeey

………..

bunu unutma”

ağşama ğadar garnım a(ğ)rıdı, öykemden

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

ondan sonra uyur-uyanırın Sülemen Bey,

“eşşeek, eşşek osman, eşşek oğlu eşşek” deye

beni gudurtuyo[2], damarıma-damarıma basıyo

beni hafakannar basıyo her gece

gakıyon oturagoyon zabbah deyinçeye gadak,

bizim çocuklar[3]  gözlerini ovcalayalak[4] gakıyo

            “-n’oldu len

enki ikrah şeyi işme bari hu fakıt

valla bi ğün evi-damı dutuşdurcan

Allah m’afaza”

“-zıbar öte yanına

            geşmişini .ikdimin garısı”

 

tevatir bu böyle dövam etdi epili bi

mayasıllı gıç gibi

uykuyu-düneği gaybetdim

            çoluk-çocuğuna(n) dirliği

            dağıda-yazdık az daha

Cöbe Ğızı baya bi sıkıntı çekti,

çekip getmeye ğakdı kaş kere

emme

çoluk çocuğun hatırına

dişini sıktı

ha deyinçe kendime gelemedim,

            asabiyet gatsayım tüngüldü[5]

tavana vurdu valla

 

bilmen gari onun aklına ğeldi mi,

            yonusa unutdu mu da!

ben mayışa ba(ğ)lanmayı filen

                        çokdaaan unutdum

bereket versin; garı bi çocuk daa doğurmadı

gerçi bizde de o hal galmadıydı da

maazallah adını

“sülemen” gomak mezburiyetinde galıdık daa

gomasak valla rüyamıza girer

“-çocuğun adını sülemen go(yu)n” deye

                                   dutdurudu

bayya bi zaman bunu

            kimseye deyviremedim,

            lağap dakarlar hinci deyvisem

hatta çocukların mendiz olmasından da

                        geşdim amma

…………..

 

 

 

 

 

ne z(a)man ordan geşsem,

arada-sırada geşmemiyin canım tabii, geçerin

çikin oluyon valla,

            onun yapıvıcağ yolun!

Sülemen Beyin,

okuyup da Sülemen Bey gibi

hökela, kendini beğenmiş olcak

                        çoluk-çoc(ğu)n

anasını-avradını .ikeyin” dedim

 

hinci aklıma geldikçene

deyorun ki kendi-kendime

“-gerçi biz de eşşeklig etdik canım

yele tükürünce garenti ıslancağmız

cıvık çamıra foşdadak basarsak

            öteki  paçayı çamırlatdırız

 

devlet bizi adam yerine godu muydu

tuncukur[6], hömermeye[7] başlar, yıvıdırız[8]

bilmen o bunu unutdu mu

            aklına geli(r)dir belki de

hey gidi hey, ülen Süleman Bey

hıh hıh hı!, gulakları çinileyesice”

 

“-belki ölmüşdür”

“-ne ölce(ği), donuz gibi valla, yaşayıp batır

ölü-mölü ederse mücüde etçek

bissürü adam mar

 

hemi de eyi adam yaşamaz derler

bu musibetin hiş bi Alla(hı)n guluna

el gadak hayrı dokanmamış ki

guyruk acılı bi ton adam mar

el birlik bayram edecez”

 

“-Sülemen Bey Angara’ya tayın oldu”

“-ordan da Adabazarı’na

takavid oldu Antelleye yerleşdi

hepiciğinden habarım mar

işallah ölmez sağ olu

o ğünneri ğörüsem

………

bakalım gayrı;

 

 

 

 

 

 

bi eyinlik düşünecez

Allah belasını veresice

gamyonnar altında galasıca

boynu altında galasıca

odu-oca(ğı) kör galasıca

donuz mezerinde yatasıca

nusibet,

nursuz,

meymanatsız kafir,

gudümsüz,

döyüs

nalet

gahrolasıca”



[1] hakkat/hakket/hakkaten: gerçek, gerçekten, işin aslı

[2] kudurtmak: çıldırtmak, üstüne gitmek

[3] bizim çocuklar : eşim karım, hanımım

[4] ovcalamak/oğcalamak: ovmak, masaj, sıvazlamak

[5] tüngümek/tünlümek/tüngülmek: sıçramak, zıplamak, atlamak

[6] tuncukmak: arsızlaşmak, verilenden-vaad edilenden, hak edilenden daha fazlasını istemek, şımarmak, iş yapmamaktan dolayı azmak

[7] hömermek: horozlanmak, kubarmak (kabarmak)

[8] yıvıtmak: cıvımak, laubalilik, yılışıklık

( Toprak Su 9- Hey Gidi Heeyy başlıklı yazı İ.ÇELİKLİ tarafından 8.09.2011 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu